Son 200 yıllık siyasi tarihimizin ve geleceğimizin muhtemel dinamiklerini anlayabilmek için Türk sağının dününe ve bugününe odaklanmamız ve anlayabilmemiz gerekiyor. 19. Yüzyılda devletin desteğinde yol arayışında olan aydınlar için modern kavramlarla kodifiye edilmiş Osmanlıcılık, İslamcılık ve Türkçülük devletin “beka” sorununun çözümü için kavramsal arayışları ve politik uygulamaları temsil ediyordu. Bugün ise Türk sağının politikacıları ve kanaat önderleri için içe dönük toplumsal ve politik popülizmin vaz geçilmez vasatını teşkil etmekteler. Türkiye siyasetinin 50 yıldır vaz geçemediği iç göç ve kentin merkezini taşralaştırma ve kolay oy devşirme politikaları bu zemini vaz geçilmez kılmıştır. Türk sağı eğer gerçekten İslam’ı ve Türklüğün tarihsel koşusunu önemsiyorsa öncelikle bu kavramları evrensel ve tüm insanlığa yönelik bir zeminde değerlendirmeye yönelmelidir. Tarihsel bir retrospektif yapabildiğinde bunun ip uçlarının var olduğunu görebilecektir. Bunun içinde başta özeleştiri, yeni bir tarih yazımı, sistematik düşünce ve bir fikir üretme ihtiyacının olduğunu idrak etmesi gerekiyor. Eğer yarının yeni dünyasında “beka” sorunu ile karşılaşılmak istenmiyorsa.
Türk Sağı Taşralılık Lümpen Popülizm Beka Fantezi Siber Devrim Kofifiye
When talking about the future of the Turkish right we need to look back and evaluate the conservative nature of Turkish politics, literature, and social change over last 200 years. Looking at the current projects and services that right leaning politicians have been focusing on, we see that they are mostly for short-term gain. At the same time, the post-industrial, bio-technological, and the cyber revolutions are reshaping our daily lives, values and relations. Under such conditions how will the Turkish right wing survive with their values and unity intact? We can predict that the future of the Turkish right is not bright. This article examines and compares the pan Turanism, Turkification and Islamism of 200 years ago, and from this historical perspective interprets today’s events to help understand current populist politics as politicians reshape these ideas for their own ends. It also discusses the growing masses of conservative youth who are moving from organized religious orthodoxy to deism. During the days of the Ottoman Empire, in the 14th century, Sufi dervishes traveled through its far reaches, from the Balkans to Anatolia as far as Mongolia, disseminating the ideas and values of a common humanity grounded in Islam. These were the days of the oppressiveness of war and conquest, so the Dervishes preaching of humanity, freedom and private property appealed to the hardworking peasants. If the Turkish right is to have a future into the next generations it will need to look back at the roots of early Ottoman Islam, and adopt its ideas and values which have a universal character.
Turkish Right Provincialism Lumpen Populism Survival Fantasy Cyber Revolution Kodifie
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Bölüm | Research Article |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Ekim 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 3 Sayı: 1 |