Çukurovalı Karacaoğlan, günümüz Türk insanının yaşadığı sorunların temelinde özel bir yere sahip olan “madde mana ahengi” eksikliği sorununu, insanı insan olarak görme, hayatı öteki dünyayı da unutmadan insanca yaşama ilkesi doğrultusunda yüzyıllar öncesinden çözen Türkmen aşiretleri arasından yetişmiştir. Başka bir deyişle o, “madde mana ahengi” üzerine kurduğu dünya görüşü ile sanat anlayışını içinde yetiştiği konargöçer Türkmen aşiretlerine borçludur. Anadolu Türklerinin şiirlerinde bir insan olarak kendini bulduğu için vazgeçemediği Karacaoğlan, doğa ve insan odaklı şiirlerinde hayatı meşru yollardan doya doya yaşanması gereken bir hakikat olarak takdim etmiştir. Şiirlerini büyük oranda bu düşünce üzerine kuran Karacaoğlan, Anadolu Türklüğünü oluşturan diğer “basit” insanlar gibi, ölümü ve ölümden sonraki hayatı da ihmal etmemiş, öldükten sonra bir kabre konulmayı ve Hakk’ın didarını görmeyi arzulamıştır. Onun bu özelliği, bize göre, Anadolu Türklerinin ondan neden vazgeçemediği sorusuna verilmesi gereken cevaplar içinde mutlaka yer almalıdır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 |