Okulu yasa ve yönetmelikler çerçevesinde yönetmekle sorumlu olan okul
müdürünün okulu etkili bir şekilde yönetilmesinde ve başarılı bir eğitim
öğretim ortamının sağlanmasında yeri oldukça önemlidir. Okul ile ilgili tüm
kesimler arasında yakınlaşma ve birlik sağlayacak ortamları düzenleyebilen
amaçların benimsenmesi ve gerekliliği açısından öğretmenlerle birlikte hareket
eden ve bütün paydaşların değerli olduğunu hissettiren yönetim anlayışının daha
verimli olduğu ifade edilebilir. Okul müdürünün yönetim görevlerinden biri de
ortaya çıkan problemlerin çözümlenmesini sağlamaktır. Türkiye’de okul yönetimin
profesyonellik gerektirdiği ve doğal olarak okul yönetimin öğretmenlikten ayrı
bir meslek olması gerektiği henüz tam olarak gelişmemiştir. Sonuç olarak okul yöneticiliği
bilimsel temele dayalı profesyonel anlamda bir meslek haline gelememiştir.
Yönetici atamaya yönelik yasal düzenlemelerin devamlı değişmesi ve değişen
yasal düzenlemelerin birçok davaya konu olması hem kaynak israfına neden
olmakta hem de yönetici olmak isteyenlerin açısından kuruma yönelik
güvensizliklere, şikayetlere sebep olabilmektedir. Tüm bunların yanında okul
yöneticilerinin yetiştirilmesi, atanması bilimsel temele dayalı bir plan ve
politikaya dayandırılmadığından günümüz etkili okullarını oluşturacak ve
yönetecek yeterliğe sahip yöneticileri belirlemek sorunu bir türlü çözüme
kavuşamamaktadır.
Toplumda bazı kesimler, istihdam olanakları,
sağlık ve eğitim hizmetleri, kültürel faaliyetler, toplumsal ve kurumsal karar
alma süreçlerine katılma gibi temel süreçlerden yoksun kalarak sosyal dışlanma
olgusu ile karşı karşıya kalmaktadırlar. Toplumsal dışlanmışlığı, yaşamın her
alanında en çok yaşayan grupların başında kadınlar gelmektedir. Dünyanın her
yerinde ve her sektörde varlığını gösteren bu dışlanmışlık özellikle Türkiye
açısından bakıldığında da, cinsiyete dayalı olarak daha belirgin olarak
varlığını göstermektedir. Cinsiyete dayalı ayrımcılık, ne yazık ki kadınların
işe alınmasından terfilerine kadar, özellikle de daha fazla sorumluluk
gerektiren üst yönetim kademelerine yükselmelerinde belirgin olarak kendini
göstermektedir. Yasalardaki eşitlikçi hükümlere rağmen sosyal, kültürel ve
ekonomik engeller nedeniyle kadınların işgücüne katılımı erkeklere göre çok
düşük kalmıştır. Araştırma sonuçlarında erkekler ve kadınlar arasındaki
farklılıklar bazen değişiklik gösterse bile cinsiyete özgü kalıp yargılar güçlü
bir şekilde değişime direnç göstermektedir. Bu araştırma ile Milli Eğitim
Bakanlığı tarafından yasal düzenlemeler ile hayata geçmesi planlanan
“Profesyonel Okul Yöneticiliği” sorununa dikkat çekilerek, geçerli ve güvenilir
çözüm önerileri geliştirilmiştir.
The school principal, who is responsible for managing the school within the
framework of laws and regulations, has a very important place to manage the
school effectively and to provide a successful educational environment. It can
be stated that the management approach that acts with the teachers and feels
that all the stakeholders are valuable is more efficient in terms of the
necessity of adopting and organizing the goals that can arrange rapprochement
and unity between all the sections of the school. One of the administrative
tasks of the school principal is to solve the problems that arise. Turkey
requires professionalism in the management of the school and that naturally
should be a separate profession from teaching school management are not fully
developed yet. As a result, school management has not become a professional
profession based on scientific basis. The continuous changes in legal
regulations for appointing managers and changing legal regulations in many
cases cause both waste of resources and insecurities and complaints about the
institution in terms of those who want to become managers. In addition to all
these, as the training and appointment of school administrators is not based on
a scientific basis and policy, it is not possible to determine the managers who
have the competency to form and manage today's effective schools.
Some segments of the society face social exclusion by lacking basic
processes such as employment opportunities, health and education services,
cultural activities, participation in social and institutional decision-making
processes. Women are one of the most living groups in all areas of life. From
the perspective of this exclusion indicates the presence everywhere and in
every sector of the world, especially in Turkey, indicate the presence of more
pronounced on the basis of gender. Gender-based discrimination, unfortunately,
is evident in the rise of women from recruitment to promotion, particularly to
higher levels of responsibility that require more responsibility. Women's labor
force participation due to social, cultural and economic barriers has remained
very low compared to men. Even if the differences between males and females
vary in research results, gender-specific stereotypes are strongly resistant to
change. With this research, by drawing attention to the problem of
‘’Professional School Management ”which is planned to be realized by the
Ministry of National Education with legal regulations, valid and reliable
solutions have been developed.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Ekim 2019 |
Gönderilme Tarihi | 1 Eylül 2019 |
Kabul Tarihi | 12 Ekim 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 6 Sayı: 12 |
This work is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International License.