Türkiye’de
tasavvufun akademik bir disiplin olarak kabul görmesinden bu yana yapılan
akademik üretimin daha ziyade tasvirî çalışmalardan ibaret ve metin neşrine
yönelik olduğu bilinmektedir. Bununla beraber tasavvuf tarihinin belirli
dönemlerinin tasvir düzeyinde dahi yeterince ele alınmadığı da bir gerçektir.
Bu dönemlerin başında hicrî ilk dört asır, yani tasavvufun teşekkül dönemi
gelir. Metin neşri ve tercümeler açısından dahi yeterince üzerinde durulmayan
bu dönemin sûfî/müellif, eser ve fikir haritaları çıkarılmadan tasavvufun
oluşumunu tam manasıyla idrak etmek mümkün görünmemektedir.Oryantalistlerin
tasavvufa dair çalışmaları ilk önce tasavvufun kökenini anlamaya yoğunlaşmışken ülkemizde henüz bu sorun ciddi olarak ele alınmamıştır. Halen genel kabul gören
zühd dönemi, tasavvuf dönemi ve tarikatlar dönemi şeklindeki dönemlendirme de
sorgulanmalı ve yeni araştırmalar ışığında gözden geçirilmelidir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Değerlendirme Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Ocak 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Sayı: 41 |