İslâm bilim tarihi ya da İslâm tıp tarihi gibi bu başlığın daha spesifik türlerine
ve İslâm bilim tarihi yazıcılığına hayli uzun bir zamandır Batı akademyasının
dikkatle eğildiği bilinmektedir. Farklı teoriler ve söylemler çerçevesinde
ortaya çıkmış devâsâ literatürden sonra Fuat Sezgin, George Saliba ve
Rüşdî Râşid gibi bilim tarihçilerinin öncülüğünde İslâm bilim tarihi çalışmaları
farklı bir evreye girmiştir. İlim dünyasının İslâm bilim tarihine yönelik
algısının değişmesinde merhum Fuat Sezgin’in olağanüstü gayretlerini ve
özellikle onun Wissenschaft und Technik im Islam (İslâm’da Bilim ve Teknik,
I-V, İstanbul: İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür A.Ş. Yayınları, 2008) ile
muhallet eseri Geschichte des arabischen Schrifttums’u, yaygın olarak bilinen
kısaltmasıyla GAS’ı zikretmek gerekir. Toplam on yedi cilt olan GAS’ın ilk cildinin
Türkçe’ye çevrildiğini de hatırlatalım (Arap-İslâm Bilimleri Tarihi, I, İstanbul:
Prof.Dr. Fuat Sezgin İslam Bilim Tarihi Araştırmaları Vakfı Yayınları,
2015). Diğer yandan daha mütevazi eserlerin de alana olan katkısı yadsınamaz.
Rüşdî Râşid’in editörlüğünde yayımlanan üç ciltlik Encyclopedia of History
of the Islamic Sciences (London&New York: Routledge, 1996) ile George
Saliba’nın Islamic Science and the Making of the European Renaissance (Cambridge:
The MIT Press, 2007) adlı eserini de bu halkaya ekleyebiliriz. Türkçe’de
ise İslâm bilim tarihinin özellikle Osmanlı dönemi için IRCICA tarafından
yayımlanmış literatür çalışmaları büyük bir hizmet olarak görülmeli, ayrıca
İhsan Fazlıoğlu’nun birçok çalışması bu alanda yapılan yöntem yanlışlarına,
eksikliklere dikkat çekmesi açısından önemli olmalarının ötesinde bilhassa
Seçluklu ve Osmanlı bilim mirasının bilinmeyen mümtaz şahsiyetlerini ve
eserlerini ilim dünyasının dikkatlerine sunmuş, kavram ve teori düzeyinde
yeni ufuklar açmıştır. Nihayet İslâm Düşünce Atlası’nın (ed. İbrahim Halil Üçer,
I-III, Konya: Konya Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları, 2017) İslâm düşünce
ve ilim tarihinin dönemlendirilmesi üzerine yaptığı öneriler, coğrafyalar
arasındaki etkileşimler ve âlimlerin ilişkilerine yönelen bakışı başta olmak
üzere birçok açıdan heyecan verici bir çalışma olduğunu ifade etmek gerekir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Kitâbiyât |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Ocak 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Sayı: 41 |