Ekonomilerin ve toplumların gelişme ve gerileme sebepleri, tarih boyunca, insanların kendi toplumlarının yükselişini sürdürebilmeyi veya en azından gerilemesini durdurulabilmeyi mümkün kılacak yöntemleri bulabilme arzuları nedeniyle ilim adamlarının ilgisini çekmiştir. Dolayısıyla modern dönemlerdeki gelişme ekonomisinin yükselişi yeni bir şey değildir. Bununla birlikte aradaki fark, yakın zamana kadar gelişmeci iktisatçıların sadece gelişmeyi etkileyen ekonomik değişkenleri dikkate almış olmalarıdır. Herhangi bir toplumdaki temel kurumsal, psikolojik, sosyal, tarihî ve siyasî etkileri haricî olarak kabul etmişler ve bu yüzden bunların dikkate aldıkları dahilî ekonomik değişkenler üzerindeki etkilerini analiz etmemişlerdir. Genel olarak ekonomik değişkenlerdeki müspet bir değişimin, gelişmeye öncülük etmek için yeterli olacağı varsayılmıştır.
This paper presents Ibn Khaldun’s multidisciplinary and dynamic theory of development. This theory argues that the development or decline of an economy or society does not depend on any one factor, but rather on the interaction of moral, social, economic, political and historical factors over a long period of time. One of these factors acts as the trigger mechanism and, if the others respond in the same direction, development or decline gains momentum through a chain reaction until it becomes difficult to distinguish the cause from the effect. The paper applies this theory to Muslim countries to explain their low performance.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Temmuz 2006 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2006 Sayı: 16 |