Öz
Ruhsal hastalıklar tarih boyunca hem insan zihninin gizemli yönlerini en ilginç ve
belki de en tuhaf şekillerde görünür kılması nedeniyle merak konusu olmuş hem de
içerdiği normal dışı düşünce ve davranışlar nedeniyle önyargıların, şiddetin ve damgalamanın
hedefi haline gelmiştir. Ruhsal hastalıklara ilişkin bilgi birikimimiz yıllar içerisinde artış
göstermiştir. Yine de 21. yüzyılda ruhsal hastalıklar en çok damgalamaya yol açan durumlardan biri
olmaya devam etmiştir. Damgalama, ruhsal hastalık yaşayan kişinin çalışma yaşamına dâhil olmasını,
sahip olduğu işi sürdürmesini veya hastalık sonrası işe geri dönmesini engellemektedir. Ruhsal hastalık
yaşayan kişiler çoğunlukla işgücü piyasasının dışında kalmaktadır. Haliyle uzunca bir süre ruhsal
hastalıkların işsizler arasında yaygın bir olgu olduğu düşünülmüş, araştırmalar çoğunlukla işsizleri
hedef almıştır.