İnsanlığa hidayet rehberi olarak gönderilen Kurʼân-ı Kerîm, İslâm tarihinin ilk başvuru kaynağı olma özelliğine sahip mukaddes bir kitaptır. Kurʼanʼda yer alan bazı sûre ve âyetlerde siyerin ana konularıyla ilgili pek çok hususa değinilmesi de bunu teyit etmektedir. Öte yandan Kurʼanʼda geçmiş milletlere ait çeşitli örnekler sunularak onların yaşayışları, davranışları vurgulanmış ve sonraki nesillere ibret olması adına kıssalara yer verilmiştir. Ancak Kurʼanʼın kendine has bir usulünün olması, kronolojik açıdan belli bir sıranın takip edilmemesi, zaman ve mekân mefhumlarını açıkça belirtmemesi gibi hususlar kıssaların anlaşılmasını zorlaştırmaktadır. Bu nedenle ana hatları Kurʼân-ı Kerîmʼde ifade edilen kıssalar hakkındaki değerlendirmelerde İslâm tarihinin sunduğu bilgiler önem kazanmaktadır. Nitekim Kurʼanʼda adı zikredilmeksizin bahsi geçen Sebe melikesiyle ilgili kıssa buna iyi bir örnektir. Sebe melikesinin adı Kurʼanʼda geçmemesine rağmen başta Müslüman kaynaklar olmak üzere pek çok yerde “Belkıs” şeklinde zikredilmektedir. Bununla birlikte döneme ilişkin tarihi belge ve kitâbelerde bu şekilde bir isimlendirme yoktur. Dolayısıyla tarih, bir yandan olayların izahında Kurʼanʼın kaynaklığından istifade ederken diğer yandan kıssa örneğinde olduğu gibi Kurʼanʼın ana noktalarını belirlediği birçok meselenin çeşitli yönleriyle aydınlığa kavuşturulmasını sağlamaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2022 |
Gönderilme Tarihi | 4 Haziran 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 |
İslam Medeniyeti Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.
Dergimiz EBSCO tarafından (Uluslararası Alan Endeksi) taranmaktadır.