Süper kahramanların her birinin farklı güçleri ve farklı amaçları, dolayısıyla farklı karakterleri vardır. Toplumsal, kültürel ve siyasal olaylardan etkilenerek yaratılan süper kahramanlar, 1938’den günümüze dek çizgi romanlar, filmler, oyunlar ve oyuncaklar aracılığıyla hayatımızın bir parçası olmuştur. Süper kahramanlar sosyal ortamlarında süper güçlerini ve kimliklerini gizledikleri için, genellikle yaşama ve çalışma alanlarının farklı yerlerde konumlandığı söylenebilir. Hem yaşama hem de çalışma alanları karakterlerini yansıtacak şekilde kurgulanmıştır. Bu makalenin amacı genelde süper kahramanların ve özelde Batman’ın karakter özelliklerinin yaşama mekanlarındaki temsiliyetini analiz etmektir. İlk olarak 1943’te çekilen ‘The Batman’ filminden bugüne gelen sürede sadece film endüstrisinde kullanılan teknoloji değişmemiş, Batman’ın karakteri, karakterin bir parçası haline gelen kostümleri ve yaşama mekanları da dönüşüm geçirmiştir. Gotham Şehri’nden (Gotham City) başlayarak Batman karakteri ile ilişkilendirilen kentsel ve mimari mekanların gelişimi güçlü şekilde Batman filmlerinde yer bulmaktadır. Batman mağarası aracılığıyla da iç mekan tasarımı karakter özelliklerini yansıtan önemli bir araç olmuştur. Batman’ın Wayne Malikanesi’nden (Wayne Manor) son filmdeki Bruce Wayne (Batman) için yeniden tasarlanan Batman Cam Evi’ne giden süreçte, yaşama mekanının tasarımındaki değişim Batman’ın yaratıldığı sosyo-kültürel bağlamda ele alınmıştır. Makalenin temel malzemesini oluşturan film analizleri yazılı kaynaklarla desteklenmiştir. Bu makale günümüz tüketim dünyasında sıradan insanın hor görülen hayatına bir alternatif olarak sunulan süper kahramanların varlıklarını gelecekte de sürdüreceğini ön görmekte ve çalışma süper kahramanların yaşama mekanlarının kurgu ve var olan arasındaki izini sürmek isteyenlere ışık tutmayı amaçlamaktadır.
Each of the superheroes has different powers and different purposes, and therefore different characters. The superheroes created by social, cultural and political events have become part of our lives from 1938 onwards in the form of comics, films, games and toys. As superheroes hide their superpowers and their identities in their social environment, it can be said that living and working areas are often located in different places. Living and working areas are designed to reflect their character. The purpose of this article is to analyze how the character traits of superheroes in general and Batman in particular are reflected in the living spaces. From the film 'The Batman' first shot in 1943, not only the technology used in the film industry changed, but also changed the costumes and living spaces that became part of Batman's character has changed too. The development of the urban and architectural spaces associated with the Batman character, starting from Gotham city (Gotham city), is strong in Batman films. Through the Batman cave, interior design has become an important tool that reflects character traits. The redesign of the Batman Glass House for Bruce Wayne (Batman), the change in the design of the living space was handled in a socio-cultural context as all the superheroes can be traced along the socio-cultural environment within which they were created. The analysis of the films that make up the main resource for the paper has been supported by academic analysis. It is foreseen that superheroes will survive in the future as an alternative to the contemptuous life of ordinary people and the study aims to shed light on those who want to trace the relation of fictious space and real space.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 22 Temmuz 2022 |
Gönderilme Tarihi | 14 Nisan 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 1 Sayı: 2 |
Uluslararası Sosyal Bilimler ve Sanat Araştırmaları Dergisi
ISSN: 2792-0968
Makale Çağrısı – Temmuz 2024
(Cilt 3 – Sayı 1)
Değerli Bilim İnsanları ve Araştırmacılar,
Yayın hayatına 2022 yılında 1. Cilt 1. Sayısı ile başlayan Uluslararası Sosyal Bilimler ve Sanat Araştırmaları Dergisi, Ocak ve temmuz aylarında olmak üzere yılda iki yayın yapan açık erişimli çift hakem sürecine tabi uluslararası akademik bir dergidir. Dergimiz, iletişim biliminin diğer disiplinler ile ilişkilerinin, farklı perspektiflerden hareketle, alana katkı sağlayacak, kuramsal temeli kuvvetli, yeni ve özgün akademik araştırmalarla desteklendiği tarih, sosyoloji, psikoloji, felsefe, arkeoloji, sanat tarihi, davranış bilimleri, dil bilimi, edebiyat ve güzel sanatlar gibi disiplinlerine ait olan teorik ve/veya uygulamalı özgün ve derleme makaleler yayımlamaktadır. Makaleler için başvuru ve yayın sürecinde herhangi bir ücret talep edilmemektedir.
Yayın Süreci
Makalelerin süreçlerine yönelik tüm yazarlar düzenli bir şekilde bilgilendirilmektedir. Dergiye gönderilen makaleler editör kurulu ön değerlendirme süreci sonrası alan editörlerine yönlendirilerek yine alan uzmanı iki hakeme gönderilmektedir. Hakem geri dönüşleri 6-8 hafta arasında değişmektedir. Hakemlerden gelen değerlendirme raporları doğrultusunda makalenin yayımlanmasına, yazardan düzeltme istenmesine ya da makalenin geri çevrilmesine karar verilmektedir. Kabul alan makaleler sıradaki sayı için yayın sürecine girmektedir. Süreçle ilgili detaylı bilgiye https://dergipark.org.tr/tr/pub/issar adresinden erişilebilir.
Makale başvurularınızı DergiPark sistemi üzerinden https://dergipark.org.tr/tr/pub/issar bağlantısını kullanarak gönderebilirsiniz. Gönderilecek makalelerin derginin ana sayfasında yer alan “Makale Yazım Kuralları” kısmında belirtilen esaslara uygun şekilde düzenlenmesi gerekmektedir. Katkılarınız için şimdiden teşekkür ederiz.
Saygılarımızla
Uluslararası Sosyal Bilimler ve Sanat Araştırmaları Dergisi Editör Kurulu
Adres: Yakın Doğu Üniversitesi, İletişim Araştırmaları Merkezi Lefkoşa
E-Posta: issar.info@neu.edu.tr
Internet: https://dergipark.org.tr/tr/pub/issar