The aim of this article is to examine effects of wealth, personal income distribution, and households’ and firms’ debt stock on aggregate demand and its components in Türkiye and characterize its demand regime. For this purpose, we examined the Turkish economy over the 1988-2019 period within a post-Keynesian framework. Our findings suggested that the proxy variable for wealth has a small but positive effect on consumption, but no effect on investment. We observed that of four personal income distribution indicators employed in econometric investigations, only one of them had some minor effect on consumption but none of them had any significant effect on investment. Household debt, probably due to mortgages, turned out to have a positive effect on total investment expenditures, which also consists of newly constructed residences, but no effect on consumption expenditures. Our econometric estimations also pointed out that business debt has a negative effect on investment. The synthesis of findings suggested that the demand regime is profit-led in Türkiye. However, calculation of growth contributions of variables indicate that functional income distribution has a minor role, but wealth and debt variables have a major role in determination of aggregate demand.
post-Keynesian economics income distribution debts aggregate demand
I would like to thank A. A. Elbakyan for her invaluable contributions.
Bu makalenin amacı Türkiye’de servet, kişisel gelir dağılımı ve hanehalkı ve şirket borç stoklarının bütünleşik talep ve bileşenlerinin üzerindeki etkisini incelemek ve ülkenin talep rejimini tespit etmektir. Bu amaçla Türkiye ekonomisinin 1988-2019 dönemini post-Keynesgil bir çerçeve içerisinde inceledik. Bulgularımız, servet için kullanılan vekil değişkenin tüketim üzerinde küçük ama pozitif bir etkisi olduğunu, lakin yatırım üzerinde bir etkisi olmadığını ortaya koydu. Ekonometrik analizde kullanılan dört kişisel gelir dağılımı göstergesinden yalnızca birinin tüketim üzerinde çok küçük bir etkisi olduğunu ve hiçbirinin yatırım üzerinde istatistiksel olarak anlamlı bir etkisi olmadığını gözlemledik. Hanehalkı borçlarının muhtemelen ipotekler nedeniyle yeni yapılan gayrimenkulleri de içeren yatırım harcamaları üzerinde pozitif bir etkisi olduğu, fakat tüketim harcamaları üzerinde hiçbir etkisi olmadığı ortaya çıktı. Ekonometrik tahminlerimiz aynı zamanda işletme borçlarının yatırımlar üzerinde negatif bir etkisi olduğuna işaret etti. Bulgularımızın bireşimi Türkiye’de talep rejiminin kâr-çekişli olduğunu gösterdi. Ancak değişkenlerin büyümeye katkılarının hesabı, bütünleşik talebin belirlenmesinde fonksiyonel gelir dağılımının ikincil, servet ve borç değişkenlerinin ise birincil bir rolü olduğuna işaret etmektedir.
post-Keynesian economics income distribution debts aggregate demand
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | İşletme |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 18 Ocak 2023 |
Gönderilme Tarihi | 16 Eylül 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 |