The idea behind double-entry bookkeeping is extremely simple: each transaction is recorded in two separate books, as a credit (earning) in one and a debit (expenditure) in the other. At the close of daily business, the sum of both should balance, that is, the assets and the liabilities should be equal. If earnings and returns exceed outgoings and expenditure then that firm has made a profit, otherwise a loss. The relationship between rational economic action and double-entry bookkeeping is absolutely indissoluble: through double-entry bookkeeping, an enterprise’s accounts are inextricably linked and tightly bound together. The moral and religious foundations of double-entry bookkeeping arose from a scrupulous preoccupation with sin on the part of the faithful medieval entrepreneur. The aim of this article is to explore how the double-entry bookkeeping methodology emerged from the moral milieus of the late Middle Ages; how scholastic moral dogma insinuated itself into commerce mirrored by sacramental confession.
Çift taraflı defter kaydı rasyonel ekonomik etkinlik kapitalizm
Çift taraflı defter tutma düşüncesinin gerisinde yatan düşünce, son derece basittir, alacaklar bir tarafa ve borçlar da öbür tarafa olmak üzere her bir işlem iki ayrı deftere yazılır, gelirler sağ sayfada yer alırken harcamalar sol sayfaya yazılır. Günün sonuna gelindiğinde, bu defterin sağ ve sol sayfaları toplanır, her iki toplamın mutlaka birbirine eşit olması gerekir, varlıklar ile borçlar mutlaka denk olmalıdır. Şayet gelirler ile hasılatlar giderler ile harcamaları aşarsa, veya alacaklar ve satışlar borçlar ve alışlardan fazlaysa, bu firma kâr etmiştir, aksi durumda da zarara uğramıştır. Çift taraflı defter tutma sayesinde bir girişimin hesapları arasında kopmaz bir bağ kurulduğu ve aralarında sıkı bir bağlantı sağladığı için; rasyonel ekonomik etkinlik ile çift taraflı defter tutma, kesinlikle birbirinden ayrılamaz, ikisi arasındaki bağıntı birbiriyle sağlanacak uyum şeklini gösterir. Çift taraflı defter tutmanın ahlaki ve dini dayanakları, imanlı ortaçağ girişimcisinin günah hakkında çok özenli ve dürüst bir içerikteki zihin meşguliyetinden kaynaklanmıştır. Bu makale araştırmasının gayesi, çift taraflı defter tutma hesaplama uygulamasının son dönem ortaçağ ahlak çevrelerinden nasıl çıktığını göstermek, skolastik ahlak dogmasının geliştirdiği günah çıkartma ayininin yansımasıyla nasıl ticari hayata yerleşmiş olduğunu açıklamaktır.
Sermaye piyasaları borsalar halk kapitalizmi servetin yaygınlaştırılması
Konular | İşletme |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Aralık 2017 |
Gönderilme Tarihi | 20 Temmuz 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Cilt: 67 Sayı: 2 |