Maliye politikası, ekonomik kriz ya da durgunluk dönemlerinde devletin
ekonomiye müdahalede kullandığı önemli bir iktisat politikası aracıdır.
1980’lerden itibaren liberalleşme ve küreselleşme sürecinde devletin
ekonomideki rolünün azaltılması gerektiği görüşünün uygulamaya yansıması,
maliye politikasının teorik temelini oluşturan Keynesyen iktisadın gözden
düşmesinde etkili olmuştur. 2008 Küresel Ekonomik Krizinde hükümetlerin
para politikaları ile müdahalesinin sonuç vermemesi nedeniyle, kamu harcama
artışları ve vergi indirimlerini içeren mali teşvik önlemlerinin uygulanması,
Keynesyen devlet müdahaleleri ve maliye politikalarını ön plana çıkarmıştır.
Daha sonra, Krizin etkilerinin hafifletilmesini sağlayan genişletici maliye
politikalarından, yaşanan mali sürdürülebilirlik sorunu nedeniyle, büyük
ölçüde vazgeçilmiştir. Ancak kriz öncesi döneme göre hükümetlerin maliye
politikası uygulamaları ile daha sık karşılaşılmaktadır. Doğası gereği sürekli
kriz üreten kapitalizmin istikrarlı işleyebilmesi için Keynesyen müdahaleci
devlet anlayışına ve maliye politikalarına ihtiyaç duyulduğu yaşanan bazı
örneklerden anlaşılmaktadır. Ne var ki, sadece krizlerle mücadelede değil,
gelir eşitsizlikleri ve yoksulluğun azaltılmasında ve uzun vadeli politikaların
tasarlanmasında maliye politikaları, hükümetlerin kullanabileceği önemli bir
araç niteliğindedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Aralık 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 4 Sayı: 8 |