Amaç: Bu çalışmanın amacı, Türkiye’de kıyı alanları ile ilgili yürütülen hukuki süreçlerin gerekçeleri, kapsamı ve işleyişine yönelik bir araştırma yürütmektir.
Yöntem: Türkiye’de kıyı alanlarında çevresel dinamikler, mülkiyet sorunu vb. ilişkin gözlenen sorunlar ve yürütülen dava süreçleri neden-sonuç ilişkisi gözetilerek kapsamlı bir çerçevede ele alınmıştır.
Bulgular: Ortalama 8.000 km’lik kıyı şeridine sahip Türkiye’de ülke nüfusunun yaklaşık %60’ına yakını kıyı illerinde yaşamaktadır. Bu nedenle, kıyı alanları sahip olduğu doğal kaynak rezervlerinin yanı sıra, kültürel tabanlı farklı faaliyetler için de yoğun olarak tercih edilmektedir. Kıyı alanlarının etkin ve etkili kullanılmasına dair karar verme süreçleri büyük bir önem arz etmekte; bu süreçlerin altyapısını ise hukuk kuralları, planlama çalışmaları ve geleceğe yönelik dengeli ve uyumlu politikalar oluşturmaktadır. Nitelikli ve çok boyutlu bir çerçevede yönetilmesi gereken kıyı alanlarına ilişkin yaşanan sorunlara yönelik farklı çözüm yollarına başvurulmaktadır. Özel-tüzel kişiler, farklı kurum kurumları, Sivil Toplum Kuruluşları vb. tarafından farklı gerekçeler ile hukuki süreçler başlatılmakta ve yasal çerçevede çözüm yolları aranmaktadır. Çalışmada, kıyı alanlarındaki yasal uygulamalardan kaynaklanan hukuki sorunların başında, kıyı-kenar çizgisi değişimi vb. kaynaklı özel mülkiyet sahibi maliklerin yaşadığı hak ihlalleri olduğu görülmüştür. Bunun yanı sıra, kıyı alanlarına yönelik yetkinin tek elde toplanmaması ve kıyı mevzuatının bulunmaması da öne çıkmaktadır.
Özgünlük: Türkiye kıyı alanlarında yaşanan sorunlar sosyoekonomik açıdan birçok vatandaşı olumsuz etkilemekte, ekolojik açıdan ise çevresel sürdürülebilirlik üzerinde tehdit oluşturmaktadır. Kıyı alanlarında ağırlıklı olarak yaşanan hukuki süreçlere yönelik bu çalışma; görülen davaların nedenlerini, davacıları, dava sonuçlarını ve yetkili mercileri aydınlatan bir perspektif sunmaktadır. İlgili çalışmalara yönelik literatür dayanağı sunan bu çalışmada, aynı zamanda emsal nitelikteki kararlar ve AİHM kararlarına dayanarak, öncelikli tespit edilen sorunların azaltılmasına yönelik geliştirilen çözüm önerileri yer almaktadır.
Purpose: The aim of this study is to conduct a research on the scope, causes and prosedures of legal processes related to coastal areas in Turkey.
Method: The problems regarding environmental dynamics, ownership status related to coastal areas in Turkey and the litigation processes carried out are discussed in a comprehensive framework by considering the cause-effect relationship.
Findings: Turkey, which has a coastline of approximately 8,000 km, approximately 60% of the country's population lives in coastal provinces. For this reason, coastal areas are highly preferred for different cultural activities as well as their natural resource reserves. Decision-making processes for the efficient and effective use of coastal areas are very important. The infrastructure of these processes consists of legal rules, planning studies and balanced and harmonious policies for the future. Different solutions are used for the problems experienced in coastal areas that need to be managed in a quality and multidimensional scope. Private-legal persons, different corporate bodies, Non-Governmental Organizations etc. legal processes are started by different reasons and solutions are sought within the legal framework. It is determined as a fundamental findings of the study; violation of rights such as shore edge line experienced by private property owners is the legal problem arising from legal practices in coastal areas. Furthermore, it is come to fore that the authority for coastal areas is not gathered in one hand and there is no coastal legislation.
Originality: The problems occured in the coastal areas of Turkey negatively affect many citizens in terms of socioeconomics, and pose a threat to environmental sustainability in ecological terms. This study on the legal processes predominantly experienced in coastal areas; it provides information about the reasons for the lawsuits, the plaintiffs, the results of the lawsuits and the competent authorities. In this study, which provides a literature base for related studies, there are also solution proposals have been developed to reduce the problems identified as priority based on precedent decisions and ECHR decisions.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Eylül 2021 |
Gönderilme Tarihi | 10 Ağustos 2021 |
Kabul Tarihi | 31 Ağustos 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 20 Sayı: 41 |