Purpose: The main aim of this article is to explain the contradictory policies of Turkish state, towards Syrian refugees in the domestic and foreign policy areas, with the theoretical framework of policy inconsistency stemming from the state's "instrumental rationalism" point of view.
Methodology: The data collection method of the research is based on a systematic and comprehensive qualitative analysis of policy documents and online news articles. With a process tracing methodology, the article tests the power of “instrumental rationality” theoretical framework to explain the development of Turkish state policies against Syrians in Turkey.
Findings: The findings show that in the last ten years, Turkish state has introduced policies of integration, resettlement and repatriation towards Syrians as alternatives to each other, with varying, and even contradictory, discourses. The “guest” perspective, was acquired with the expectation that the crisis in Syria would be short-lived and that the incoming refugees would return to their countries. When it was understood that they would stay longer, a process of integration emerged, first by giving them the status of "temporary protection" (2014), and then, albeit very limitedly, by providing "work permits" and "transition to citizenship" (2016). After 2017, a rapid increase in the discourse of "repatriation" for Syrians has emerged in Turkish state. In 2019, on the one hand, these "repatriation" discourse began to be evolved into concrete policies, and on the other hand, concrete plans for the integration of Syrians are added to the main policy documents such as the “11th Development Plan” (2019-23) and the “Integration Strategy Document and National Action Plan” (2018-23). As these examples show, Turkish state has tended to regulate the future of asylum seekers with plural policy options, in parallel with the three accepted in the international asylum regime. Sudden changes in these policies and discourses in response to the domestic and foreign political conjuncture show that the conflicting inconsistency in immigration policies stems from an instrumental rationality. The main finding is that, this rationality causes a problem of inconsistency in the state's policies against Syrian refugees in Turkey.
Originality: The original value of the article is that it offers a critical perspective on the policy options that the state makes available to Syrians in Turkey. In Turkey, the state's effort to make all policy options for Syrian refugees, such as integration or refoulement, as available, is presented as a positive situation by Turkish policy makers. Possible political, social and individual consequences of this policy inconsistency are deliberated in this article.
instrumental rationality migration refugees Turkey Syrians Refoulement Integration Policy Consistency
Amaç: Bu makalenin amacı Türkiye’nin Suriyelilere yönelik iç ve dış politika alanlarında ortaya çıkan çelişkili politikaları, devletin “araçsal rasyonellik” (instrumental rationalism) bakış açısından kaynaklanan politika tutarsızlığı teorik çerçevesi ile açıklamaktır.
Yöntem: Araştırmanın yöntemi, politika belgelerinin ve internet haber sitelerinin sistematik ve kapsamlı bir nitel analizine dayanmaktadır. Makale süreç izleme (process tracing) metodu ile, “araçsal rasyonellik” teorik çerçevesinin Türkiye devletinin Suriyelilere yönelik politikalarını açıklamaktaki geçerliliğini test etmektedir. Bulgular: Bulgular son on senede Türkiye’de devletin Suriyelilere yönelik uyum üçüncü ülkeye yeniden yerleştirme ve geri gönderme politikalarını zaman içinde değişen - hatta çelişen - söylemlerle birbirlerini alternatifi olarak dile getirdiği yönündedir. Başlangıçtaki Suriye’deki krizin kısa süreceği ve gelen sığınmacıların ülkelerine geri döneceği beklentisi ile edinilen “misafir” bakış açısı; daha uzun süre kalacakları anlaşılınca, önce “geçici koruma” statüsü verilerek (2014), sonra da çok sınırlı da olsa “çalışma izni” ve “vatandaşlığına geçiş” sağlanarak (2016) nerdeyse onlar için bir entegrasyon sürecinin öngörülmesine evirilmiştir. 2017 yılından sonra ise devlet söyleminde, Suriyeliler için hızla “geri gönderme” eğiliminin yükselişine tanıklık edilmiştir. 2019 yılında bir yandan bu “geri gönderme” söylemlerinin somut politikalara doğru evirildiği, diğer yandan ise “11. Kalkınma Planı”(2019-23) ve “Uyum Strateji Belgesi ve Ulusal Eylem Planı” (2018-23) gibi temel politika belgelerinde Suriyelilerin entegrasyonu için somut planlamalar yapıldığı görülmüştür. Bu örneklerden de deneyimlendiği gibi Türkiye’de devlet sığınmacıların geleceğini çoğul bir dizi politika seçeneği ile uluslararası iltica rejiminde normatif kabul gören üç politika seçeneğine paralel olarak düzenleme eğiliminde olmuştur. Bu politika ve söylemlerdeki iç ve dış politik konjonktüre cevaben ortaya çıkan ani değişiklikler, göç politikalarındaki birbiri ile çelişen uyumsuzluğun, Türkiye’de devletin göç politikalarını araçsal bir rasyonalite ile şekillendirmesinden kaynaklandığını göstermektedir. Ana bulgu bu rasyonalitenin Türkiye’de devletin Suriyeli mülteciler üzerine olan politikalarında bir tutarlılık problemine yol açtığı yönündedir.
Özgünlük: Makalenin özgün değeri, Türkiye’de devletin Suriyelilere yönelik ulaşılabilir kıldığı politika seçeneklerine yönelik eleştirel bir bakış açısı sunmasıdır. Türkiye’de devletin Suriyeli mültecilere yönelik, uyum ya da geri gönderme gibi mevcut tüm politika seçeneklerini ulaşılabilir kılma çabası, politika yapıcılar tarafından olumlu bir durum olarak ortaya konulmaktadır. Bu politika tutarsızlığının olası siyasi, toplumsal ve bireysel sonuçları bu makalede irdelenmiştir.
araçsal rasyonellik göç mülteciler Türkiye Suriyeliler geri dönüş uyum politika tutarlılığı
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 19 Ekim 2022 |
Yayımlanma Tarihi | 11 Kasım 2022 |
Gönderilme Tarihi | 30 Eylül 2022 |
Kabul Tarihi | 2 Kasım 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 21 Sayı: Özel Sayı - Türkiye’nin Göç Siyaseti Özel Sayısı |