The last 25 years witnessed an unprecedented increase in the theoretical and empirical research on the southeast Anatolian Pre-Pottery Neolithic (PPN) period, focusing on cult buildings and ritual symbolism. The cult structures, pillars, and relief motifs, which became the center of research in the region with the discovery of Nevali Çori and Göbeklitepe, engendered novel theoretical discussions within the archaeology of religion. The main subject of this study is the evaluation of the stone pillars—which became a tradition in the PPN period—in terms of their archaeological contexts. This paper discusses the pillars and details and depictions etched on them, while compiling numerical data on their assessed features. All the stone pillars unearthed so far in archaeological excavations and surveys have been re-evaluated and reinterpreted from a holistic approach by considering the archaeological contexts as well as their structural features and relief depictions. Stone pillars provide ample information on the symbolism and ritual practices of the communities when assessed with their archaeological contexts and symbolic features as a whole. The stone pillars identified in the Euphrates and Tigris regions represent two different traditions in terms of form, size, and depiction, which indicate that these two regions need to be viewed as two unique and separate yet connected entities. This difference is an indication of unique symbolic and ritual practices that refer to distinct ideological worlds. However, in both regions, the cult and special buildings were mostly located in a specially selected area of the settlements, separate from the domestic features and architecture. In addition, the practice of constant construction and re-construction, the secondary use of pillars as architectural elements, and the subsequent burial of buildings when their use-life was completed are common characteristics observed in both regions. Masculine and wild faunal symbols typically characterize the pillars from the Euphrates Basin sites. The gradual shrinkage of pillar size and their subsequent disappearance at the Euphrates Basin sites may suggest that ideological and economical transformations were underway in Neolithic society.
Southeast Anatolia Pre-Pottery Neolithic Period Pillar Tradition Cult Buildings Göbeklitepe
Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin Neolitik Dönem yerleşimleri özellikle son yirmi beş yıldır kült yapıları ve simgecilik merkezli farklı teoriler üzerinden yoğun olarak incelenmiştir. İlk olarak Nevali Çori, sonrasında Göbeklitepe’nin keşfiyle birlikte bölgedeki araştırmaların merkezine yerleşen kült yapıları, dikilitaşlar ve kabartma motifler, din arkeolojisi açısından yenilikçi kuramsal tartışmaları da beraberinde getirmiştir. Bu çalışmanın ana konusunu Çanak Çömleksiz Neolitik Dönem içerisinde bir gelenek halini alan dikilitaşların arkeolojik bağlamlarından hareketle değerlendirmesi oluşturur. Değerlendirme kapsamında ilk olarak tüm yerleşim yerlerinde saptanmış olan dikilitaşlar ve üzerinde bulunan betimlemeler ayrıntılı olarak ele alınmıştır. Daha sonra dikilitaşların sahip olduğu özellikler yerleşmeler arası karşılaştırmalar yapabilmek için sayısal verilere dönüştürülmüş ve buradan elde edilen istatistiki sonuçlardan ve dikilitaşların arkeolojik bağlamlarından hareketle bütüncül bir yaklaşımla yeniden yorumlanmıştır. Dikilitaşlar üzerindeki tasvirlerin sembolik içeriğiyle arkeolojik bağlamları bir arada ele alındığında Güneydoğu Anadolu Çanak Çömleksiz Neolitik Dönem toplumlarının ritüel davranışlarına ışık tutacak niteliktedir. Fırat ve Dicle Bölgesi’nde ele geçen dikilitaşlar form, boyut ve tasvir anlayışı bakımından iki farklı geleneği yansıtmakta, her iki bölgenin özgün karakterinin göz ardı edilmemesi gerektiğine işaret etmektedir. Bu fark, aynı zamanda, ritüel ve inanç pratikleri açısından ayrışan düşünsel dünyaların varlığının göstergesidir. Bununla birlikte her iki bölgede de kült yapıları çoğunlukla yerleşim yerlerinin domestik mekânlardan ayrı, özel olarak seçilmiş bir alanında yer alır. Tüm bu yapıların sürekli yenilenmesi ve onarılması, dikilitaşların devşirme malzeme olarak tekrar tekrar kullanımı, binaların kullanım sonunda gömülmesi ortak özellikler olarak karşımıza çıkar. Dikilitaşlar üzerindeki eril ve yabanıl dünyadan ilhamını alan sembolizm ise özellikle Fırat Havzasında dikkat çekici bir özellik olarak tartışılmıştır. Aynı bölgede zamanla önce dikilitaşların boyutlarının küçülmesi, daha sonra tamamen yok olması Neolitik yaşam biçimindeki ekonomik ve ideolojik kırılmalara işaret edebilir.
Güneydoğu Anadolu Çanak Çömleksiz Neolitik Dönem Dikilitaş Geleneği Kült Yapıları Göbeklitepe
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Arkeoloji |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 24 Ocak 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Sayı: 25 |
Since 1955
Anadolu Araştırmaları – Anatolian Research https://dergipark.org.tr/tr/pub/iuanadolu / https://iupress.istanbul.edu.tr/tr/journal/anar/home