Türk-Rus ilişkilerinin genel çizgisi, Moskova Knezliği’nin Çarlık Rusya oluşu ve yeni topraklar kazanarak gelişmesi ile doğru orantılıdır. Türkler için; başlangıçta uzaktan algılanan bu gelişim, daha sonra sınır dokunuşuna varan ve sonrasında, onu da aşan dönemlerden geçer. Bu dönemler, dört ayrı süreçtir. Bunlar, iki imparatorluk arasındaki sınırın, doğrudan yapısal özelliğini de oluşturur. Bunlar: a) Uzaklık Süreci (1473), b) Uyarı Süreci (1615), c) Çatlama Süreci (1696) ve d) Dağılma Süreci (1768)’dir. Bunların son ikisi, Rusya ile doğrudan ilgilidir. Ancak, gerek konuya giriş özelliğinde olması ve gerekse sonraki dönemleri etkileri açısından, ilk iki sürece de değinmek istiyoruz.
After the creation and expansion of Imperial Russia, the relationship between Turks and Russians increased in parallel. Although Turks did not take into account Russia’s development, the Russian Empire was the predominant power in the region. The evolution of the relationship between Romanov Russia and the Ottoman Empire can be categorized in four steps. 1) Stability (1473). 2) Awakening (1615). 3) Conflict (1696). 4) Disintegration (1768). The last two of these steps are directly related to Imperial Russia’s behavior. However, the first two steps have also been evaluated because those two steps help us to comprehend the latter events.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Sayı: 31 |