Biyolojik anneliği engelleyen infertilite kısır bireyler üzerinde özellikle de kadınlar
üzerinde sosyal baskı yaratmaktadır. Bu sosyal baskı, söz konusu kadınların psikolojik
ve/ya sosyal sorunlar yaşamalarına neden olmaktadır. Bir başka ifadeyle, biyolojik bir
sorun, birtakım kültürel sorunlara neden olmaktadır. Bu çalışmada, günümüzde
infertiliteye en iyi cevap verebilen tedavi yöntemlerinden tüp bebek tedavisi ve bu
tedaviyi gören kadınlar konu edinilmiştir. Makale boyunca bu kadınların sosyo-kültürel
özellikleri ile çocuksuzluk sonucu yaşadıkları sosyal baskılara yer verilmiştir. Sosyokültürel
özellikler açısından demografik yapı, evlilik, yaşanılan mekân ve ekonomik
özellikler, geleneksel uygulama ve inanışlar ile kadınların çocuksuzlukla ilgili kültürel
yorumları konu edilmiştir. Makalede kullanılan veriler, mülakat ve katılarak gözleme
dayalı olarak elde edilmiştir. Çalışma bulgularına göre çocuk sahibi olamayan kadınlar
suçluluk hissi, horlanma, dışlanma, sadakatsizlik, boşanma veya kuma ile tehdit edilme
gibi sorunlar yaşamaktadırlar. Bu sorunlara neden olan sosyal baskının uygulayıcıları
genelde kadınlardır. Her iki cinsiyet de sosyal baskıya maruz kalmakta, ancak toplum,
erkek kaynaklı infertiliteyi kamufle etme görevini kadınlara vermekte ve dolayısıyla asıl
yükü kadınlar çekmektedir. Çocuk sahibi olma konusuyla ilgili uygulanan sosyal baskı,
sorunu yaşayanlardan başlayarak ilişkide olunan diğer kişileri de etkilemektedir. Sonuç
olarak, var olmanın anlamı ve mutluluğun koşulunun çocuk doğurmakla
özdeşleştirilmesi konusu üzerinde tekrar düşünülmelidir.
Tıbbi antropoloji infertilite sosyal baskı tüp bebek yöntemi çocuksuzluk
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 22 Haziran 2012 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2012 Cilt: 1 Sayı: 1 |