Hukuk kuralları arasında sistematik olarak yapılan en önemli ayrımlardan biri, bireylerin birbirleri ile olan ilişkilerini düzenleyen kurallar ile bireylerin kendileri tarafından kurularak örgütlenmiş ve ayrı bir hukuki kişilik tanınmış olan siyasal güç (devlet) ile bireyler arasındaki ilişkileri düzenleyen kurallar ayrımıdır. Ayrımın ikinci kısmını diğerinden ayıran en önemli özellik, bu tür kuralların uygulanacağı olay ve işlemlerin taraflarından birinin (devletin) eylem ve işlemlerinin, hukuk düzleminde, tek tek bireylerin davranışını belirleyen değişkenlerin dışında bir değişken ile yer almasıdır: Siyasal düşünce, siyasal kavrayış ya da siyaseten pozisyon alma. Bu fark ile birlikte, bir de devletin kamu hukuku alanında, hem kural koyucu ve hem de kuralın uygulanacağı ihtilafın tarafı olduğu göz önünde tutulduğunda, siyasallık, birey ile devlet arasındaki ilişkinin hukuki, adalete uygun bir şekilde sonuçlanması bir yana, siyaseten uygun olanın tercih edilmesi sonucunu doğurabilmektedir. Bu itibarla, bireyler arasındaki ilişkileri düzenleyen hukuk kurallarının yetki, meşruiyet veya geçerlilik açısından karşılaşmadığı türden sorunlar, birey devlet ilişkisini düzenleyen kurallar açısından söz konusu olabilmektedir. Devletler bireyler ile ilişkilerinde, devletin menfaati (raison d'Etat), kamu yararı (public interest) gibi, bireylerin karşılıklı ilişkilerinde karşılığı net olmayan ya da farklı anlamlar yükleyebilecekleri nosyonlar ile hareket edebilmekte, sonuç olarak devletin eylem ve işlemleri ile bu eylem ve işlemlerin tâbi olduğu kuralların meşruluğu veya geçerliliği tartışma konusu olabilmektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | İncelemeler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 22 Kasım 2010 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2009 Cilt: 29 |