Tarih boyunca doğal çevreyi tehdit eden silâhlı çatışmalar, kimi zaman doğrudan kimi zaman da dolaylı bir şekilde doğal çevre üzerinde tahrip edici sonuçların doğmasına neden olmuştur. Teknolojinin ilerlemesine paralel olarak gelişen silâh sanayisi ile çeşitlenen modern savaş tekniklerinin silâhlı çatışmaların neden olacağı muhtemel çevre tahribatını daha da endişe verici boyutlara taşıyacağı açıktır. Silâhlı çatışmaların doğal çevrenin sürdürülebilirliğine yönelttiği bu tehdit, haklı olarak uluslararası hukukun rolünü gündeme getirmektedir. Hiç şüphesiz canlıların sağlığını, biyolojik çeşitliliği, çevre değerlerini ve doğal dengeyi bozabilecek silâhlı çatışma kaynaklı her tür olumsuz etki, uluslararası hukukun ilgi sahasına girmektedir. Silâhlı çatışma kaynaklı çevre tahribatını önlemeye yönelik mevcut uluslararası hukuk düzenlemelerinin ele alındığı bu makalede, söz konusu kurallar içerik ve uygulanabilirlik açısından incelenmekte ve yeni bir hukuki düzenlemeye ihtiyaç duyulup duyulmadığı üzerinde durulmaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | İncelemeler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 22 Kasım 2010 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2009 Cilt: 29 |