Nüfusun giderek yaşlanması günümüzün öne çıkan en önemli demografik olgularından biridir. 20. yüzyıldan önce dünyada nüfus artış hızı yavaş, yaş yapısı durağan ve 65 yaş üstü nüfus, toplam nüfusun küçük bir bölümüyken, 20. yüzyılın ilk yarısında ortalama yaşam beklentisi uzamış, doğum ve ölüm oranları dünya genelinde belirgin düşüşler göstermiş ve yüzyılın ikinci yarısı demografik dönüşüm sürecinde başka bir aşamaya geçildiğine tanıklık etmiştir. Kuşkusuz bu durum gelişmiş ülkeler ile gelişmekte olan ülkeler arasında farklı etkiler ve farklı sorun alanları yaratmaktadır. Avrupa ülkeleriyle karşılaştırıldığında Türkiye’deki yaşlı nüfus oranının yüksek olmadığı görülmektedir. Ancak önemle altı çizilmesi gereken sorun Türkiye’deki yaşlanma hızıdır. Türkiye, Avrupa ülkelerine oranla iki kat hızlı yaşlanmakta ve bu durum gerek yaşlı istihdamı gerek sosyal hizmetler gibi yaşlılara yönelik sosyal politikalar konusunda Türkiye’nin hazırlıksız yakalanmasına neden olmaktadır. Öte yandan yaşlanmaya ilişkin ekonomik ve sosyal politikalara bakıldığında ise “aktif yaşlanma” adıyla çatı bir kavramla karşılaşılmaktadır. Kavram, yaşlıların sağlıklı kalmalarını ve topluma katkıda bulunmalarını sağlayarak çalışmaya devam edebilme kapasitelerini artırmaya yönelik hedefleri içermektedir. Ancak bu noktada öncelikle, yaşlanma ile oluşacak her türlü sorun alanını bireyin sorumluluğuna bırakan veya onlara yapılacak sosyal yardımlar temelinde ele alan liberal anlayıştan uzaklaşmak gerekmektedir. Bunun yerine ekonomi, nüfus ve sosyal politikaların hak temelli bir anlayıştan hareketle oluşturulması gerekmektedir.
Demografik Dönüşüm Yaşlanma Türkiye Yaşlı İşgücü Aktif Yaşlanma
Nowadays, rapid ageing population is one of the most important demographic issues. While,
population growth rate was slow, age structure was stable and ratio of aged 65 and older population
was a small portion of total population before the 20th century, during the first half of 20th century
average life expectancy is prolonged, birth and death rates showed significant decline worldwide,
and the second half of the century witnessed another stage in the process of demographic
transformation. This reality, of course, creates divergent impacts and different issue fields between developed and developing countries. When compared, European countries still have higher ratio
of elderly population than Turkey. However, the matter needs to be highlighted in Turkey is the
speed of the ageing. Turkey is getting older twice faster than Europe and this leads Turkey being
unprepared for certain social policies like elderly employment and social services. As for looking
at economic and social policies related to ageing, an umbrella concept called “active ageing” is
applied. This concept includes targets to expand the capacities of the elderly in order to keep them
active in working by providing them staying healthy and contributing to the society. But firstly, it
is required to keep away from the liberal approach which considers all ageing problems are under
the responsibility of the individual and addresses them on the ground of social assistance. Instead,
economy, population and social policies need to be formed on a rights-based ground.
Demographic Transformation Ageing Turkey Ageing Workforce Active Ageing
Konular | Siyaset Bilimi |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Mart 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Sayı: 54 |