Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nde çevrenin korunmasına ilişkin herhangi bir hüküm bulunmamasına rağmen, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, uyguladığı amaçsal ve dinamik yorum metotlarıyla ve geliştirdiği pozitif yükümlülükler ve yatay etki teorileriyle çevrenin korunmasına önemli katkılarda bulunmuştur. Mahkeme, çevrenin korunmasını genel menfaatin bir unsuru olarak görmüş, Sözleşme'de yer alan birtakım hak ve özgürlükleri bireye sağlıklı bir çevrede yaşama hakkı sağlayacak şekilde yorumlamış ve kişiye bu hakkını etkili bir şekilde kullanabilmesi için usule ilişkin çeşitli güvenceler tanımıştır. Ancak, Mahkeme'nin çevrenin korunmasına katkısı sınırsız değildir. Doğal olarak, çevre Sözleşme kapsamında doğrudan korunmamakta, hak ve özgürlüklerle ilişkilendirilebildiği oranda dolaylı yoldan korunmaktadır. Çevrenin korunmasındaki bir başka sınır ise taraf devletlere bu konuda tanınan geniş takdir payıdır.
Anahtar kelimeler: Çevre, Çevre Hakkı, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, İnsan Hakları.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 12 Şubat 2013 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2012 Sayı: 47 |