Bir gözlem evinde, sismik dalgaların varış zamanları okunarak, deprem odağının koordinatları ve oluş zamanı sismologlar
tarafından saptanır. Sismologlar için rutin hale dönüşmüş bu veri işlem aşamaları, son yıllarda sayısal veri miktarındaki aşırı artış
nedeniyle bu işlemin elle gözleme dayalı olarak yapılmasını zorlaştırmıştır. P- ve S- dalgalarının varış zamanlarının otomatik
olarak belirlenebilmesi için dünya genelinde bir çok araştırmacı tarafından farklı yöntemlerin geliştirilmesi hedeflenmiştir. Bu
yöntemlerden birisi de Akaike Bilgi Kriteri (Akaike Information Criteria, AIC) olup, bu yöntem Batı Anadolu’da meydana gelen 3
deprem için test amaçlı olarak kullanılmıştır. Bu depremlerin P- ve S- dalgası varış zamanları AIC yöntemi ile tespit edilmiş,
otomatik olarak elde edilen bu zamanların gözlemlenen varış zamanları ile karşılaştırmaları yapılarak, yöntemin güvenilirliği test
edilmiştir. 104 deprem kaydının karşılaştırılması sonucunda, deprem kayıtlarının %85’lik bir kısmı için varış zamanları arasındaki
farkın 0 ile ±0.5sn arasında dağılım gösterdiği gözlenmiştir. Geri kalan deprem kayıtları için varış zamanı farkları 0.5 sn’den
büyüktür. Varış zamanlarındaki daha büyük farkların nedeni AIC yönteminde P-dalgası varış zamanının yatay bileşenler üzerinden
okunması ve deprem kaydının sinyal/gürültü oranı çok düşük ise P-dalgası varış zamanının belirlenmesinin zorlaşması ile
ilişkilidir.
In order to estimate source parameters (latitude, longitude, depth and origin time), arrival times of P- and S-waves have been
identified/read on seismograms and then processed by a location algorithm. This algorithm requires preparation of an input file
consisting of phase readings. Excessive increase in the amount of digital data in recent years has increased workload of
seismologists. Thus, many researchers over the world have developed different methods based on automatic phase picking. One of
these methods is the Akaike Information Criteria (AIC). Arrival times of P- and S-waves of three earthquakes in this study have
been determined by this method and its reliability has been tested by comparing observed arrival times with automatically
determined ones. As a result of this comparison consisting of 104 seismograms, 85% of time differences between automatic and
manual readings is distributed between 0 and ±0.5sn. The reason of larger residuals in time differences is that automatic P-wave
arrival times are also picked from horizontal components that are not usually used in manual phase readings of P-waves and
determination of arrival times is difficult if the signal to noise ratio is very low in an earthquake record.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 8 Ekim 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 29 Sayı: 1 |