İletişim araçları ve iletişim biçimleri hızlı bir şekilde analog dünyadan dijital dünyaya
doğru evrilmiştir. 21. yüzyılın başından itibaren analog çağ yavaş yavaş sona ererken,
dijital çağ her alanda hakimiyet kurmaya başlamıştır. İnternet altyapısı önceleri askeri
bir gereklilik olarak ortaya çıkıp, kısıtlı olarak kullanıma açıkken günümüzde insanlar internetsiz bir yaşamı hayal edemez hale gelmişlerdir. Dijital teknolojilerin, kullanım oranına göre göreceli olarak daha rahat satın alınıp, kullanılıp, fazla tüketilir hale
gelmesi, sosyal ve kültürel açıdan ölçülmesi ve incelenmesi gereken etkilere yol açmaya başlamıştır. Dijital platformlar da rekabet ortamında üyelerine çeşitli yenilikler
sunmak için teknolojiyi ve yapay zekayı kullanmaktadır. Dünyanın önde gelen dijital
platformlarından Netflix, teknoloji kullanımın günümüzdeki ve gelecekteki olası etkilerini ele aldığı beğeni toplayan “Black Mirror” dizisinden sonra “Black Mirror: Bandersnatch” adlı bir interaktif bir film üretmiştir. Yeni medyanın en önemli özelliklerinden biri olan etkileşim yani interaktiflik seyirciyi daha da aktif ve etkin hale getirerek
farklı deneyimler yaşamasını da sağlamaktadır. Film oyun temelli bir yapıya sahiptir.
Hem ana karakter Stefan hem de filmi izleyen seyirciler de oyunun ve içerdiği şiddetin
pasif / aktif kullanıcısı ve kurbanı olmaktadır. Bu çalışma bağlamında bir Netflix ürünü
ve interaktif kurgunun başarılı örneklerinden “Black Mirror: Bandersnatch”, iletişim
çalışmalarında ve seyirci odaklı çalışmalarda kuramsal olarak öne çıkan oyun teorisi
bağlamında filmsel anlatı çözümlemesiyle ele alınacaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İletişim ve Medya Çalışmaları |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2020 |
Gönderilme Tarihi | 26 Nisan 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 1 Sayı: 1 |