Bu araştırmanın amacı ortaokul öğrencilerinin matematik dersine yönelik duyuşsal giriş özellikleri ile matematik öz yeterlikleri arasındaki ilişkiyi incelemektir. Mevcut durumda var olan bir durumu betimlemeye yönelik olduğundan tarama modelinde bir araştırmadır. Araştırmanın örneklemini Erzurum ili Aziziye ilçesinde bulunan bir ortaokulda 5, 6, 7, ve 8. sınıfta öğrenim gören 427 öğrenci oluşturmaktadır. Araştırmanın veri toplama aşamasında Çalışkan ve Serçe tarafından geliştirilen Matematiğe Yönelik Duyuşsal Giriş Ölçeği ve Umay tarafından geliştirilen Matematik Öz Yeterlik Ölçeği kullanılmıştır. Verilerin analizinde T testi, One Way ANOVA, Mann Whitney U, Kruskall Wallis ve Spearman Korelasyon analizi kullanılmıştır. Araştırma sonucunda öğrencilerin duyuşsal giriş özellikleri düzeylerinin cinsiyete göre farklılaşmadığı ve sınıf düzeylerine göre ise yıllar içinde azaldığı tespit edilmiştir. Matematik öz yeterlik düzeylerinin ise cinsiyete göre farklılaşmadığı ve öz yeterlik puanlarının sınıf düzeyi arttıkça azaldığı tespit edilmiştir. Matematiğe yönelik duyuşsal giriş özellik puanları ile matematik öz yeterlik puanları arasında pozitif korelasyon olduğu ve matematik duyuşsal giriş özelliklerinin matematiğe yönelik öz yeterlik düzeyinin bir yordayıcısı olduğu belirlenmiştir.
The purpose of this study is to examine the relationship between middle school students' affective entry characteristics towards mathematics course and their mathematics self-efficacy. It is a research in the survey model as it aims to describe a current situation. The universe of the study consists of secondary school students studying in the central districts of Erzurum. The sample of the study consists of 427 secondary school students selected from the universe using the convenience sampling method. In the data collection phase of the research, the affective entry scale for mathematics developed by Çalışkan and Serçe and the mathematics self-efficacy scale developed by Umay were used. Independent samples t test, ANOVA, Mann-Whitney U, Kruskal-Wallis, Spearman correlation analysis and regression analysis were used to analyze the data. As a result of the research, it was determined that the students' levels of affective input characteristics did not differ according to gender and decreased over the years according to their grade levels. It was determined that mathematics self-efficacy levels did not differ according to gender and self-efficacy scores decreased as the grade level increased. It was determined that there was a positive correlation between affective entry feature scores for mathematics and mathematics self-efficacy scores, and that affective entry characteristics for mathematics were a predictor of the self-efficacy level for mathematics.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Mathematics Education |
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Early Pub Date | December 19, 2024 |
Publication Date | |
Submission Date | November 15, 2024 |
Acceptance Date | December 6, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Volume: 8 |
JAER is a peer-reviewed international journal that publishes articles in all fields of Educational Sciences and is scanned in international indexes.
JAER Eğitim Bilimlerinin tüm alanlarında makaleler yayınlayan uluslararası indekslerde taranan hakemli uluslararası bir dergidir.