The reclining nude is a classic theme depicted in art history many times. Three masterpieces of this genre are the Sleeping Venus of Giorgione, the Venus of Urbino of Tiziano and the Olympia of Edouard Manet. The most important common point of these three paintings and the fact that they are separated from the other pictures in the same subject is that they are derived from each other. One of the Venetian masters of the Renaissance, Giorgione's Sleeping Venus picture, glorified the natural beauty of woman, idealized the goddess of love Venus. Giorgione’s close friend Tiziano, with the formal characteristics of the Sleeping Venus, formed the picture of the Venus of Urbino. Venus, formally idealized, reflects human emotions as content. Tiziano, who directly contacted the audience with his reclining nude, created an allegory of love and loyalty in this picture. Edouard Manet, an important French painter of the nineteenth century, depicted a nude he had reinterpreted the Venus of Urbino. In this picture, which he called Olympia, Manet described the goddess of love as a prostitute. Created with a realistic and natural formal approach, the painting draws attention with its features. These three pictures, which deal with the same subject, illustrate how the content has changed with the change of form and expression in art. In this sttudy, all three paintings were analyzed in the term of the relationship between form and content and the messages given by the paintings were examined and it was revealed how the meaning difference in the works were reached despite all common elements.
Uzanan nü, sanat tarihinde pek çok defa betimlenmiş, klasikleşmiş bir konudur. Bu türün, başyapıt niteliğindeki üç örneği, Giorgione’nin Uyuynan Venüs’ü, Tiziano’nun Urbino Venüsü ve Edouard Manet’nin Olympia’sıdır. Bu üç resmin en önemli ortak noktası ve aynı konudaki diğer resimlerden ayrılan özelliği birbirlerinden türetilmiş olmalarıdır. Rönesans’ın Venedikli ustalarından biri olan Giorgione’nin Uyuyan Venüs resmi, doğal kadın güzelliğini yüceltmiş, aşk tanrıçası Venüs’ü idealize etmiştir. Giorgione’nin yakın dostu Tiziano, Uyuyan Venüs’ün biçimsel özellikleriyle, Urbino Venüsü olarak adlandırılan resmini oluşturmuştur. Biçimsel olarak idealize edilmiş olan Venüs, içerik olarak insani duygular yansıtmaktadır. Uzanmış nü figürü izleyici ile doğrudan temas kurduran Tiziano, bu resimde aşk ve sadakate dair bir alegori yaratmıştır. 19. yüzyılın önemli Fransız ressamı Edouard Manet, Urbino Venüsü’nü yeniden yorumladığı bir uzanan nü resmetmiştir. Manet, Olympia adını verdiği bu resimde, aşk tanrıçasını, bir hayat kadını olarak betimlemiştir. Gerçekçi ve doğal bir biçimsel yaklaşımla oluşturulmuş olan resim, kışkıtıcı özellikleriyle dikkat çekmektedir. Aynı konunun ele alındığı bu üç resim, sanatta biçim ve ifadenin değişimiyle içeriğin de değiştiğini gösteren örnek durumundadır. Bu çalışmada, her üç resim, biçim ve içerik ilişkisi açısından incelenerek, resimlerin verdiği mesajlar irdelenmiş, tüm ortak unsurlara rağmen, eserlerin içerdiği anlam farklılıklarına nasıl ulaşıldığı ortaya konulmuştur.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Şubat 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 |