The sense of belonging, which means the individual’s relationship with the place and the society he/she lives in, is a basic need. An individual who cannot fulfill the need of belonging is isolated from the society by experiencing the lack of feeling of belonging through effects such as exclusion and alienation. The lack of feeling of belonging creates base for the perception of belonging as a problem. For this reason, these two concepts are considered interrelated. The concept of belonging has been among the main issues of disciplines such as sociology, psychology, and philosophy; it has also been the subject of art in certain periods. Since the state of belonging or non-belonging is related to the spaces, the researches on the field of art were limited to the works that prioritize the concept of space, and the selected works were examined within the scope of space-specific art. The works examined within the scope of space-specific art have the characteristic of being for and about the place. This feature caused the works to be produced in spaces that are defined as daily living spaces such as houses and streets, apart from gallery spaces. The fact that the works are produced in living spaces or placed in areas defined as public spaces show that the works have gained ground for themselves. This situation is identical with the individual’s effort to gain a place. The artists who produce the selected works are from different countries and have different nationalities. The fact that various artists from different countries dealt with it shows that the issue is a basic need that concerns each individual. All selected works are related to the concept of home. While some artists question the relationship of belonging through the house they live in, some artists have put forward the issue in line with the issue of immigration. The issue of belonging is often seen as an immigration issue. In the study, the concept is explained as an existential need of the individual and it has been discussed how the works produced on the subject are shaped in indoor and exterior forms.
Belonging Non-Belonging Site-Specific Art. Interior Exterior
Bireyin yaşadığı mekânla ve içinde bulunduğu toplumla ilişki kurması anlamına gelen ait olma duygusu, temel bir ihtiyaçtır. Ait olma ihtiyacını gideremeyen birey, aidiyetsizlik duygusunu; dışlanma, yabancılaşma gibi etkilerle deneyimleyerek toplumdan soyutlanmaktadır. Ait olamama duygusu, aidiyet konusunun problem olarak algılanmasının temelini oluşturur. Bu sebeple bu iki kavram birbirleri ile ilişkili olarak ele alınmıştır. Aidiyet kavramı; sosyoloji, psikoloji ve felsefe gibi disiplinlerin temel meseleleri arasındadır, sanat alanına da çeşitli dönemlerde konu olmuştur. Ait olma veya ait olamama durumlarının mekânlar ile ilişkili olmaları sebebiyle sanat alanına dair yapılan araştırmalar, mekân olgusunu ön planda tutan eserler ile sınırlandırılarak, seçilen eserler mekâna özgü sanat kapsamında incelenmişlerdir. Mekâna özgü sanat kapsamında incelenen eserler, yer için ve yer hakkında olma özelliğini taşırlar. Bu özellik, eserlerin galeri mekânları dışında; ev, sokak gibi gündelik yaşam alanı olarak nitelendirilen mekânlarda üretilmelerine sebep olmuştur. Eserlerin yaşam alanlarında üretilmeleri veya kamusal alan olarak nitelendirilen bölgelere yerleştirilmeleri, eserlerin kendilerine ait yer edindiklerini göstermektedir. Bu durum bireyin yer edinme çabası ile özdeşleşmektedir. Belirlenen eserleri üreten sanatçılar farklı ülkelerden, farklı uyruklara sahip sanatçılardır. Farklı ülkelerden çeşitli sanatçıların konuyu ele alması, meselenin her bireyi ilgilendiren, temel bir ihtiyaç olduğunu gösterir niteliktedir. Seçilen tüm eserler ev kavramı ile ilgilidir. Bazı sanatçılar kendi yaşadığı ev üzerinden aidiyet ilişkisini sorgularken, bazı sanatçılar konuyu göçmenlik meselesi doğrultusunda işleyerek ortaya koymuşlardır. Aidiyet meselesi genellikle göçmenlik meselesi olarak görülmektedir. Çalışmada söz konusu kavram, bireyin varoluşsal bir ihtiyacı olarak açıklanarak, konu hakkında üretilen eserlerin iç mekân ve dış mekân formlarında nasıl şekillendiği tartışılmıştı
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 20 Mayıs 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 |