İnsanlar sosyal canlılar olarak tanımlanırlar. Bundan dolayıdır ki insan olmak sosyal bir çevrede yaşamayı gerektirir ve insanın sosyal bir çevrede yaşaması da sosyal ilişkileri hayatın merkezine koyar. İnsanlar bir yere ya da gruba ait olmak isterler. Bu ait olma duygusu insanı hayata bağlayan önemli faktörlerden birisidir. İnsanların doğal bir üyesi olduğu müşterek hayat alanında hayatla ve gündelik olaylarla ilgili algılar, sıklıkla medyadan ve insanların içinde yaşadığı çevreden hatta korkularla belirlenir. Milliyetçilik ve kimlik algısı paradokslarla, korkularla ve devasa karmaşalarla doludur. Hem milliyetçilik hem de kimlik aynı zamanda duygusal izlerle dolu olan algılardır. İnsanların bu kavramları farklı tanımlamalarının yanında bu kavramlar; yere, zamana ve olaylara göre de farklılıklar göstermektedir. Dolayısıyla milliyetçilik ve kimlik kavramlarının tek bir geçerli tanımları yoktur. Milliyetçilik ve kimlik algısı kişiden kişiye, bölgeden bölgeye değişiklik gösterebilmektedir. Bu iki kavram bazen bir diğerinin oluşumu için elzem öğelerden birisi de olmaktadır. Kimlik; bazen milliyetçiliğin nesnelerini fetişleştirerek (bayrak gibi) kendi oluşum sürecini tamamlar ve bunun tersi durumlarda da milliyetçilik kimliği kullanarak var olmaya ve güçlenmeye çalışır. Bu çalışmada Türk Milliyetçiliğinin ve kimliğinin evrim hikâyesi, bu iki soyut nesnenin işteşliği üzerine bina edilen “Biz Kimiz” sorusu üzerinden ele alınacaktır.
İnsanlar sosyal canlılar olarak tanımlanırlar. Bundan dolayıdır ki insan olmak sosyal bir çevrede yaşamayı gerektirir ve insanın sosyal bir çevrede yaşaması da sosyal ilişkileri hayatın merkezine koyar. İnsanlar bir yere ya da gruba ait olmak isterler. Bu ait olma duygusu insanı hayata bağlayan önemli faktörlerden birisidir. İnsanların doğal bir üyesi olduğu müşterek hayat alanında hayatla ve gündelik olaylarla ilgili algılar, sıklıkla medyadan ve insanların içinde yaşadığı çevreden hatta korkularla belirlenir. Milliyetçilik ve kimlik algısı paradokslarla, korkularla ve devasa karmaşalarla doludur. Hem milliyetçilik hem de kimlik aynı zamanda duygusal izlerle dolu olan algılardır. İnsanların bu kavramları farklı tanımlamalarının yanında bu kavramlar; yere, zamana ve olaylara göre de farklılıklar göstermektedir. Dolayısıyla milliyetçilik ve kimlik kavramlarının tek bir geçerli tanımları yoktur. Milliyetçilik ve kimlik algısı kişiden kişiye, bölgeden bölgeye değişiklik gösterebilmektedir. Bu iki kavram bazen bir diğerinin oluşumu için elzem öğelerden birisi de olmaktadır. Kimlik; bazen milliyetçiliğin nesnelerini fetişleştirerek (bayrak gibi) kendi oluşum sürecini tamamlar ve bunun tersi durumlarda da milliyetçilik kimliği kullanarak var olmaya ve güçlenmeye çalışır. Bu çalışmada Türk Milliyetçiliğinin ve kimliğinin evrim hikâyesi, bu iki soyut nesnenin işteşliği üzerine bina edilen “Biz Kimiz” sorusu üzerinden ele alınacaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Haziran 2015 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2015 Cilt: 1 Sayı: 1 |