Son yıllarda gelişmiş ülkelerin eğitim sistemlerine baktığımızda oyun kavramının çocukların gelişimi açısından önemli bir faaliyet olduğu görülmektedir. Bilim adamlarının birçoğuna göre çocuğu tanımak ve gözlemlemenin en iyi yolu oyundur. Çocuklar oyun oynadığı esnada birçok beceri kazanırlar. Genellikle oyun esnasında öğrenme, etkili karar verme, birlikte iş yapma, dürüstlük, paylaşmak, karşısındakilerin haklarına saygı göstermek, arkadaşlarını sevme, yardımlaşma gibi durumları öğrenir. Çocuk, oyun vasıtasıyla yetişkinliğe geçiş dönemindeki becerilerini izleyerek pratik hale getirir ve mükemmelleştirir. Oyun, her yaş evresinde insanların gelişiminde faydalı ve etkili bir kavramdır. Bu araştırma, ortaöğretim öğrencilerinin oyun kavramına ve fiziksel aktivite içeren oyunları oynamaya yönelik tutumlarının bazı değişkenler açısından incelenmesi amacıyla yapılan betimsel bir çalışmadır. Bu araştırmada nicel ve nitel verilerin bir arada analiz edildiği karma yöntem kullanılmıştır. Araştırma evrenini Gaziantep İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne bağlı okullarda öğrenim görmekte olan ortaöğretim öğrencileri, örneklem grubunu ise gönüllülük esasına dayalı olarak seçilen 613 (227 kadın, 386 erkek) öğrenci oluşturmaktadır. Araştırmada veri toplama aracı olarak, Hazar (2015) tarafından geliştirilen “Oyunsallık Ölçeği” kullanılmıştır. Verilerin analizinde SPSS 20.0 paket programından yararlanılarak, Independent Sample t testi, OneWay Anova testi kullanılmıştır. Ayrıca, araştırma grubuna yarı yapılandırılmış görüşme formu uygulanarak, elde edilen nitel veriler, içerik analizi yöntemiyle çözümlenmiştir. Araştırma sonucunda, erkeklerin kadınlardan daha yüksek oyunsallık eğilimleri olduğu, yaş ve sınıf değişkenleri açısından küçük yaş ve sınıf gruplarının oyunsallık puanlarının daha yüksek olduğu, spor geçmişi olan öğrencilerin fiziksel aktivite içeren oyunlara yönelik tutumlarının daha olumlu olduğu, Anadolu ve Fen Lisesi öğrencilerinin sosyal uyum alt boyutu puanlarının daha yüksek olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Ayrıca, kilonun arttığı durumlarda oyun tutkusu, oyun isteği ve keyif alma düzeylerinin azaldığı belirlenirken, boy ile ilgili herhangi bir ilişki bulunamamıştır. Çalışmaya katılan öğrencilerin oyun kavramına ilişkin görüşlerinde kendini tanımak, öğrenmenin ilk adımı, keyif ve mutluluk, eğlenmek temalarının ön plana çıktığı, oyunun faydalarına ilişkin görüşleri incelendiğinde çoğunluğu oyunun faydalı olduğunu, ancak okul ortamında oyun alanlarının yeterli olmadığı yönünde sonuçlara ulaşılmıştır.
When we look at the education systems of developed countries in recent years, it is seen that the concept of play is an important activity for the development of children. According to many scientists, the best way to get to know and observe the child is through play. Children gain many skills while playing. Generally, they learn situations such as learning during the game, making effective decisions, working together, honesty, sharing, respecting the rights of others, loving their friends, helping each other. Through play, the child monitors and perfects his/her skills in transition to adulthood. Play is a useful and effective concept in the development of people at every age stage. This research is a descriptive study to examine the attitudes of secondary school students towards the concept of game and playing games containing physical activity in terms of some variables. In this study, a mixed method, in which quantitative and qualitative data were analyzed together, was used. The research population consists of secondary school students studying in schools affiliated to Gaziantep Provincial Directorate of National Education, and the sample group consists of 613 students (227 Female, 386 Male) selected on a voluntary basis. The "Playfulness Scale" developed by Hazar (2015) was used as a data collection tool in the research. Independent Sample t test and OneWay Anova test were used in the analysis of the data by using the SPSS 20.0 package program. In addition, the qualitative data obtained by applying a semi-structured interview form to the research group were analyzed by content analysis method. As a result of the research, it was found that men have higher playfulness tendencies than women, younger age and class groups have higher playfulness scores in terms of age and class variables, students with a sports background have more positive attitudes towards games involving physical activity, Anatolian and Science high school students' social cohesion sub-dimension It was concluded that the scores were higher. In addition, when the weight increased, it was determined that the passion for the game, the desire to play and the level of enjoyment decreased, but no relationship was found with the height. In the opinions of the students participating in the study on the concept of game, the themes of knowing oneself, the first step of learning, pleasure and happiness, and having fun came to the fore, and when the views on the benefits of the game were examined, it was concluded that the majority of the game was beneficial, but the playgrounds were not sufficient in the school environment.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Alan Eğitimleri |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 4 Sayı: 1 |