Orman sınırları içinde tapu iptali kararlarının mülkiyet hakkını ihlal etmesi sorunu
Özet: Dünya’da ve Türkiye’de, ormanların ve diğer tüm taşınmazların sınırlarının ve mülkiyetinin belirlenmesi kadastro ile sağlanmakta olup, kadastrosu yapılan taşınmazlar tapu siciline kaydedilerek güvence altına alınmaktadır. Ancak ülkemizde henüz ormanlar ve diğer taşınmazların tamamının kadastrosu ve mülkiyet tayini yapılamamış ve tapu siciline kaydedilememiştir. Çalışmada, orman sınırları içinde kalan tapulu araziler hakkında tapu iptal davalarının açılması ve herhangi bir tazminat ödenmeksizin tapularının iptal edilmesinin mülkiyet hakkını ihlal edip etmediği Türk hukuk sistemi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararları çerçevesinde incelenmiş, değerlendirilmiş, tartışılmış ve bu bağlamda bazı sonuçlara ulaşılmıştır. Son yıllarda verilen yüksek mahkeme kararlarında, orman sınırları içinde kaldığı gerekçesi ile iptal edilen tapular için belli bir miktar tazminat verilmesi gerektiği tespit edilmiştir. Hatta yapılan son yasal değişiklikler ile tapuların iptal edilmeyerek vatandaşların devletten tazminat istemeleri veya AİHM’ne başvurması yollarını da en aza indirmiş olduğu görülmektedir.
Anahtar Kelimeler: Kadastro, AİHM, hak ihlali, medeni hukuk
The Problem of property rights infringement through annulment decisions in forest areas
Abstract: Both in the world and in Turkey the boundaries and possessions of forestlands and all other premises are conducted through land surveying and the premises land surveyed are secured through recording to land register. However, land surveying and property identifying of all forestlands and premises have not been completed and recorded to land register in Turkey yet. In this study, whether opening land actions for annulment against the registered lands which remains within the forest boundaries, and the cancellation of those title deeds without any compensation is a violation of right to property or not was examined, evaluated, and discussed in the framework of Turkish Legal System, the European Convention on Human Rights and the European Court of Human Rights decisions, and some results have been obtained in this regard. It was found out in the high court decisions given in recent years that a certain amount of compensation should be given for the title deeds canceled on the grounds that they remained within the forest boundaries. Moreover, it can be seen that the citizens’ seeking compensation from the state or applying to the ECHR has been minimized through not cancelling the title deeds with the recent legislative changes.
Keywords: Cadaster, ECHR, infringement, civil law
Received (Geliş tarihi): 16.12.2014 - Revised (Düzeltme tarihi): 04.02.2015 - Accepted (Kabul tarihi): 17.02.2015
To cite this article: Gençay, G., 2016. Orman sınırları içinde tapu iptali kararlarının mülkiyet hakkını ihlal etmesi sorunu. Journal of the Faculty of Forestry Istanbul University 66(1): 75-89. DOI: 10.17099/jffiu.16953
Dünya’da ve Türkiye’de, ormanların ve diğer tüm taşınmazların sınırlarının ve mülkiyetinin belirlenmesi kadastro ile sağlanmakta olup, kadastrosu yapılan taşınmazlar tapu siciline kaydedilerek güvence altına alınmaktadır. Ancak ülkemizde henüz ormanlar ve diğer taşınmazların tamamının kadastrosu ve mülkiyet tayini yapılamamış ve tapu siciline kaydedilememiştir. Çalışmada, orman sınırları içinde kalan tapulu araziler hakkında tapu iptal davalarının açılması ve herhangi bir tazminat ödenmeksizin tapularının iptal edilmesinin mülkiyet hakkını ihlal edip etmediği Türk hukuk sistemi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararları çerçevesinde incelenmiş, değerlendirilmiş, tartışılmış ve bu bağlamda bazı sonuçlara ulaşılmıştır. Son yıllarda verilen yüksek mahkeme kararlarında, orman sınırları içinde kaldığı gerekçesi ile iptal edilen tapular için belli bir miktar tazminat verilmesi gerektiği tespit edilmiştir. Hatta yapılan son yasal değişiklikler ile tapuların iptal edilmeyerek vatandaşların devletten tazminat istemeleri veya AİHM’ne başvurması yollarını da en aza indirmiş olduğu görülmektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi (Research Article) |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Ocak 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Cilt: 66 Sayı: 1 |