Kimsesiz çocuklar ; ebeveyn kaybı, güven, sevgi ihmali ve sosyal dışlanma gibi durumların etkisiyle psikososyal sorunlar yaşamaktadır. Ebeveyn kaybı sonrası yas süreci çocukların yaşına ve gelişim düzeyine göre farklılık gösterirken, sağlıklı bir yas süreci geçiremeyen çocuklar, travma sonrası stres bozukluğu gibi uzun vadeli sorunlarla karşılaşmaktadır. Kurumsal ortamlarda psikososyal çevrenin zayıflığı, çocuklarda ortam aidiyeti duygusunun kaybına, yalnızlığa ve düşük öz saygıya yol açmaktadır. Ayrıca, bakıcılarla sınırlı ve yüzeysel etkileşim ile ortamın sosyal, bilişsel ve duyusal açıdan yetersiz uyarımlar sunması, bu olumsuzlukları daha da derinleştirmektedir. Bu bağlamda, aile sıcaklığını taklit eden koruyucu aile modelleri, çocukların duygusal ve sosyal gelişimlerini desteklemek için çok daha elverişli bir seçenek sunmaktadır. Psikososyal yoksunluk, büyüme ve gelişimi olumsuz etkiler; bu durum, fiziksel büyümenin yavaşlaması ve beyin gelişimindeki yapısal bozukluklarla kendini gösterebilir. Aynı şekilde, bilişsel gelişimde de dikkat ve yürütücü işlevlerde bozulmalar gözlemlenmiştir. Duygusal olarak kimsesiz çocuklar, öfke, yalnızlık ve çaresizlik gibi hislerle mücadele ederken, bu duyguların düzenlenme sisteminde de problemler gözlemenir. Davranışsal sorunlar ise sosyal uyumsuzluk, agresyon ve riskli davranışlarla kendini gösterir. Tüm bunlar sonucunda çocukların akademik başarıları etkilenmekte ve akranlarıyla olan iletişim azalarak sosyal izolayasyona sebebiyet vermektedir. Ergoterapi, yalnızca psikososyal yoksunlukların sonuçlarını hafifletmekle kalmayıp, aynı zamanda çocukların öz yeterlilik algılarını güçlendirmek ve onlara hayat boyu kullanabilecekleri beceriler kazandırmak için de kritik bir rol üstlenir Ergoterapi yaklaşımları, teorik çerçeveyle bu çocukların yaşam becerilerini geliştirmek, bağımsızlıklarını artırmak ve sosyal katılımlarını desteklemek için etkili yöntemler sunmaktadır. Ergoterapinin kişi-çevre-aktivite uyumunu esas alan yaklaşımları, özellikle kurumsal bakım ortamında karşılaşılan psikososyal eksikliklerin giderilmesinde etkili bir çözüm sunmaktadır.
Öksüz Çocuk Ebeveyn Yoksunluğu Bakım Kurumuna Yerleştirilmiş Çocuk Psikosoyal Yoksunluk
Orphaned children experience psychosocial problems due to loss of parents, neglect of trust and love, and social exclusion. While the mourning process after parental loss varies according to the age and developmental level of children, children who cannot go through a healthy mourning process face long-term problems such as post-traumatic stress disorder. The weak psychosocial environment in institutional settings leads to loss of a sense of belonging, loneliness and low self-esteem in children. In addition, limited and superficial interaction with caregivers and inadequate social, cognitive and sensory stimulation in the environment worsen these problems. In this context, foster care models that imitate the warmth of a family offer a much more favorable option for supporting children's emotional and social development. Psychosocial deprivation negatively affects growth and development, which can manifest itself in slowed physical growth and structural defects in brain development. Similarly, in cognitive development, impairments in attention and executive functions have been observed. Emotionally, orphaned children struggle with feelings of anger, loneliness and helplessness, and there are problems with the system for regulating these emotions. Behavioral problems manifest themselves in social maladjustment, aggression and risky behaviors. As a result of all these, children's academic success is affected and communication with peers decreases, leading to social isolation. Occupational therapy plays a critical role not only to alleviate the consequences of psychosocial deprivations, but also to strengthen children's perceptions of self-efficacy and provide them with skills that they can use for a lifetime. Occupational therapy approaches offer effective methods to improve the life skills of these children, increase their independence and support their social participation with the theoretical framework. Occupational therapy approaches based on person-environment-activity harmony offer an effective solution to the psychosocial deficiencies encountered especially in institutional care settings.
Orphans Paternal Deprivation Institutionalized Child Psychosocial Deprivation
| Birincil Dil | Türkçe |
|---|---|
| Konular | İş Terapisi |
| Bölüm | Derleme |
| Yazarlar | |
| Yayımlanma Tarihi | 21 Ekim 2025 |
| Gönderilme Tarihi | 14 Ocak 2025 |
| Kabul Tarihi | 15 Nisan 2025 |
| Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 7 Sayı: 3 |
SAĞLIK PROFESYONELLERİ ARAŞTIRMA DERGİSİ / JOURNAL OF HEALTH PROFESSIONALS RESEARCH /J HEALTH PRO RES