Objective: Aim of this study is to evaluate anti-nuclear antibody (ANA) test results obtained between 2009 and 2011.
Methods: Of a totally 5068 cases tested for ANA by indirect immunofluorescence method (IIFA), randomly chosen 982 ANA-positive cases were reviewed in terms of gender, level and pattern of fluorescence, anti-dsDNA (anti-double stranded DNA) and anti-extractable nuclear antigen (ENA) profile. Anti-dsDNA levels and anti-ENA profiles were determined by enzyme linked immune assay (ELISA) and immune-blotting (IB), respectively.
Results: Sex distribution of ANA positive patients was determined as 756 (77%) females and 226 (23%) males. Fifty per cent of the cases were from rheumatology department, 20% from gastroenterology and 30% from other units. Fluorescence levels were considered borderline or weak positive in 62.6% of the samples. The most frequent patterns were homogeneous (23%), speckled (22%), homogeneous-speckled (15.5%) and nucleolar (13.5%). Anti-dsDNA were studied in 759 ANA positive patients and 66 (8.7%) samples were found positive, being 44 of them (68.8%) with homogeneous pattern and the rest with speckled, nucleolar, nuclear dots, centromeric or midbody patterns. Totally 131 (31.6%) of 414 samples studied for anti-ENA profile were found positive. The first four frequent profiles were SSA (34.4%), SSA-SSB (16.8%), Scl70 (16%) and Sm/RNP (9.2%).
Conclusion: Our results are similar with the current related literature. It is known that autoantibodies can be detectable before clinical symptoms being apparent, especially in SLE. Therefore, borderline or weak fluorescence levels should also be reported and the patients having them should be followed-up carefully. J Microbiol Infect Dis 2015;5(2): 63-68
Key words: Antinuclear antibody, indirect immune-fluorescence assay, extractable nuclear antigen antibodies
Antinuclear antibody indirect immune-fluorescence assay extractable nuclear antigen antibodies
Amaç: Bu çalışmanın amacı 2009-2011 yıllarında laboratuvarımızda yapılan ANA (antinükleer antikor) tetkik sonuçlarının retrospektif olarak değerlendirilmesidir. Yöntemler: Bu dönemde laboratuvarımızda toplam 5068 serum örneğinde indirekt immünofloresans antikor yöntemiyle (IIFA) ANA varlığı araştırıldı. Rastgele örnekleme ile seçilen ANA-pozitif 982 olgu cinsiyet dağılımı, ışıma düzeyleri ve paternleri, dsDNA sonuçları ve ekstrakte edilebilir nükleer antijen (ENA) profilleri açısından incelendi. ANA ölçümü için doku olarak HEP-2 ve maymun karaciğeri hücrelerini birlikte içeren ticari IIFA kiti kullanıldı. Hasta serumlarının 1/100 sulandırım titresi ile çalışıldı. Sonuç verilirken ışıma titresi ve derecesi ile birlikte homojen, benek, sentromer gibi paternler de rapor edildi. Anti-dsDNA düzeylerinin tayininde Enzim İmmün Assay (ELISA) yöntemi kullanıldı. 20 IU/mL üzerindeki değerler pozitif kabul edildi. Anti-ENA profili immünoblot yöntemi ile bakıldı.Bulgular: ANA sonucu pozitif bulunan hastaların 756’sı (%77) kadın, 226’sı (%23) erkekti. Örneklerin %50’si Romatoloji, %20’si Gastroenteroloji, %30’u diğer birimlerdendi. %62.6 örnekte sınırda veya zayıf ışıma pozitifliği gözlendi. En sık 4 ışıma paterni sırasıyla homojen (%23), benek (%22), homojen-benek (%15.5) ve nükleolar (%13.5) olarak saptandı. ANA pozitif 759 hastada ELISA ile anti-dsDNA çalışılmış; 66’sı (%8.7) pozitif, 693’ü (%91.3) negatif bulundu. Anti-dsDNA pozitif 44 örnekte (%68.8) homojen ışıma paterni; kalan örneklerde ise benek, nükleolar, nükleer dots, sentromer ve midbody paternleri gözlenmiştir. ANA pozitif 414 örnekte ise immünoblot yöntemi ile anti-ENA profili çalışıldı. Bunların 131’i (%31.6) pozitif, 283’ü (%68.4) negatif bulundu. ENA pozitifliklerinde ilk dört sırayı SSA (%34.4), SSA-SSB (%16.8), Scl70(%16), Sm/RNP (%9.2) aldı.Sonuç: Sonuçlarımız ilgili literatür sonuçlarıyla benzerdir. Özellikle SLE’de, klinik semptomlardan önce otoantikorların pozitifleşebildiği bilinmektedir. Bu olasılık göz önünde bulundurularak serum örneklerinde zayıf/sınırda ışıma gözlenen hastaların yakın takibe alınmasını ve bu ışıma düzeylerinin sonuç raporunda belirtilmesi gerektiğini düşünmekteyiz
Antinükleer antikor indirekt immün-flörasan tetkiki ayrıştırılabilir nükleer antijen antikorlar
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Bölüm | Kısa Rapor |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 16 Temmuz 2015 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2015 Cilt: 5 Sayı: 2 |