Cinsiyetçi yaklaşımları ve şiddeti bir kadın erkek
ilişkisi ötesinde; bir egemenlik ilişkisinin sonucu olarak değerlendiren bu
çalışmada; erkin iktidarı ele alış süreci tarihsel perspektif içinde incelenmiş
ve neolotik dönem öncesi komün toplumlardaki arketip olarak iki cinsin
sosyo-ekonomik konumu ile modern toplumdaki karşılığının kıyası; çalışmanın
nüvesini oluşturmuştur. Şiddetin bireyle sınırlı patolojik bir vak’a olmaktan
ziyade toplumsal şartlarla olan ilişkisi incelenerek, tümevarım yöntemiyle,
sosyolojik bir sonuca ulaşılmaya çalışılmıştır. Tarihsel süreç boyunca değişen,
mülkiyet bilincine göre biçimlenen bir propaganda aygıtı olarak kullanılabilme
potansiyeline sahip olan medya aygıtlarının cinsiyetçi yaklaşımı ve şiddeti
hangi yönde etkilediği sorgulanmış; medya ve egemen ideoloji arasındaki
ilişkinin niteliğinin kadın hakları üzerine etkisine, cinsiyetçi yaklaşımlara
karşı doğan kadın hareketlerinin ideolojik değişimine ve medyadaki
yansımalarına değinilmiştir. Kadın ve erkeğin iktisadi üretim ilişkisindeki
değişen katkı payının, sosyo-psikolojik alanda kültürel bir boyut kazanmış özne
ve nesne ilişkisinde de değişime sebep olduğu; çalışmanın temel söylemi olarak
öne çıkmış ve medya araçlarının bu değişimin görünür kılınmasında etkili bir
rol oynadığı vurgulanmıştır. Çalışmanın sonucunda modern toplumda cinsiyetçi
yaklaşımlara ve şiddete karşı alınan önlemlerin ataerkil düzen çerçevesindeki
göreceliliği sorgulanırken; bir alternatif olarak sunulan yeni bir ekonomik
model ile yeniden biçimlenebilecek medyanın bir eğitim aygıtına dönüşebileceği
ve cinsiyetçi yaklaşımlara karşı uzun vadeli çözümler üretebilme yolunda araç
olarak kullanılabileceği kanıtlanmaya çalışılmıştır.
Cinsiyet Şiddet Medya Ataerki Ötekileştirme Toplumsal Eşitlik..
In this essay, sexism and violence is accepted as the
result of a relationship of sovereignty instead of seeing it as a problematic
with men and women; the power of patriarchy has been examined in a historical
perspective and two genera as the archetypes in the pre-neolotic communal
societies and the comparison of the equivalent in modern society is the core of
study. Violence is - rather than a
pathological case limited to the individual – investigated about its
relationship with the social conditions to reach a sociological result by using
the induction as a research method. In this essay; the effect of media what is
able to be a propaganda device up to the changeable counsciousness of ownership
on sexism and violence is researched; the control power of relationship between
media and dominant ideology on the women’s rights, the ideological change of
uprisings led by women against sexism and their reflects on media are referred.
The changible contrubution part of women and men on the relations of production
what makes subject and object – has cultural codes in socio-psychological field
– changes, is the basic argument of essay and it is emphasized that media has
an effective role on that social alteration. In the result of research, the
preventions against sexism and violence in patriarchal society are examined and
it’s tried to told whether media should turn into an educational way by an
alternative economic model and be used as a long-term solution towards sexism
or not.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sosyoloji |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Ağustos 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 4 Sayı: 3 |