Obezite, dünyada ve ülkemizde son yıllarda önemli bir sağlık sorunu olarak karşımıza çıkmaktadır. Tüm yaşları ve sosyal grupları etkileyen yeni küresel salgın olarak nitelenmektedir1. Obezitenin artması ile orantılı olarak cerrahi müdahaleye maruz kalan obez hasta sayısıda hızla artmaktadır.
Obezite adiposit hipertrofisi ve/veya hiperplazisi ile seyreden mulstisistemik, proinflamatuar bir bozukluktur. Obezler anatomik olarak ikiye ayrılır: Santral obezitede yağ dokusu ağırlıklı olarak abdomende birikmiştir. Sıklıkla erkeklerde görülür. Gluteofemoral obezite ise ağırlıklı olarak bayanlarda görülür. Obezite anatomisi bizim için önemlidir çünkü santral obezite periferal obeziteye göre daha tehlikelidir. Artmış intraabdominal yağ doku metabolik olarak aktiftir ve santral obezitenin birçok hastalığa yol açma potansiyeli vardır. Bunların başında da ‘’Metabolik Sendrom’’ gelmektedir. Obez hastada metabolik sendromun komponentleri ise dislipidemi, hipertansiyon ve hiperglisemidir. Obezite anatomik, fonksiyonel ve sistemik değişikliklere neden olarak hastalarda morbid durumu daha da ağırlaştırabilir, bu nedenle obez hastalar anestezi açısından yüksek riskli kabul edilir. Genel anestezi ile operasyon geçirecek obez hastalarda anestezi açısından çeşitli komplikasyonlar gelişebilir2. Oluşabilecek bu komplikasyonların önlenmesinde donanımlı bir ekip ve takım çalışması gerekmektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Anesteziyoloji |
Bölüm | Editöre Mektup |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Nisan 2019 |
Kabul Tarihi | 28 Nisan 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 2 Sayı: 1 |