Pazar, ekonomiyi oluşturan tüm faktörleri bir araya toplayan
fiziksel ya da sanal ortamdır. Pazardaki tüm elemanlar birer alt kümedir ve
kendi sistemlerine sahiptir. Ancak bunların birbirleri ile etkileşimi de
ekonomi kümesini oluşturmaktadır. Bir
pazarda alt pazarlar mevcuttur. Bunlar sermaye pazarı, risk pazarı, kredi
pazarı ve bunun gibi pek çok değişkendir ve toplamda her birinin birbiri ile
alışverişi mevcuttur. Bu alışverişi oluşturan fiyatların değişmesi, pazar
riskinin çıkış noktasıdır. Sermayenin daralması, yeni yatırımların yapılmasını
engelleyecek ve bu durum istihdamın duraksamasına neden olacaktır. İstihdamın
duraksaması kişi başına düşen geliri azaltan ve yerel para biriminin değerini
düşüren önemli bir faktördür. Ayrıca insan gücünün kullanılmaması, üretimin ve
dolayısıyla satışların dengesinin de bozulmasını ifade etmektedir. Satış
dengesinin bozulması fazla arz ya da fazla talebi doğurabilmekte, bu durum mal
ve hizmetlerin fiyatlarında değişim yaratabilmekte, alım gücü düşebilmektedir.
Bunların her biri ayrı ayrı finansal krizin bir belirtisi olarak görülmeli ve
gerek bireysel gerek örgütsel gerekse devlet eli ile önlemler alınmalıdır.
Ekonomik krizin varlığı dengesizlik ve istikrarsızlık demektir ki bu tür bir
pazarda parası olanlar bunu harcamamayı tercih edecek ve beklemeye
geçeceklerdir. Bekleme süresinin uzunluğu sermayenin başka pazarlara kayması
ile sonuçlanabilir ve söz konusu durumda uzun süre ekonominin pozitif yönlü
büyümesinden de söz edilemez. Dolayısıyla elde edilen bulgular, pazardaki
risklerin hem doğrudan hem de dolaylı olarak ekonomik büyümeyi negatif yönde
etkilediğini göstermektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 21 Mayıs 2019 |
Gönderilme Tarihi | 22 Ocak 2019 |
Kabul Tarihi | 21 Mart 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 2 Sayı: 1 |