Eğitim ortamlarının güven dolu, nitelikli ve işlevsel olmasının ön koşullarından biri sevgidir. Sevgi dolu bir eğitim ortamı oluştururken, öğretmenin öğrencisine ve mesleğine olan sevgisinin düzeyi ve bu sevgiyi eğitim ortamında ne düzeyde kullandığı önem arz etmektedir. Bu çalışmada Öğretmenlerin eğitim ortamında sevgiyi ne düzeyde kullandığını belirlemek amacıyla geliştirilen “Sevgi Pedagojisine Yönelik Eğilimler Ölçeği (SPYEÖ)” kullanılarak sınıf öğretmenlerinin sevgi pedagojisine yönelik eğilimlerinin çeşitli değişkenler açısından incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırmanın evrenini, 2020-2021 eğitim öğretim yılında Diyarbakır ilinde görev yapmakta olan sınıf öğretmenleri oluşturmaktadır. Araştırmada örneklem seçiminde tesadüfi olmayan örnekleme çerçevesinde kartopu örnekleme yöntemi kullanılmıştır. Sınıf öğretmenlerinin sevgi pedagojisine yönelik eğilimlerini incelemek için betimsel istatistiklerin (frekans, yüzde, aritmetik ortalama, standart sapma vb.) yanında İlişkisiz Örneklemler için t Testi (Independent Samples t Test), tek yönlü varyans analizi (ANOVA) ve Mann-Whitney U testi kullanılmıştır. Bulgular sonucunda öğretmenlerin sevgi pedagojisine yönelik eğilimleri boyutlar bazında incelendiğinde en yüksek tutum puanlarının pedagojik nezaket boyutunda, en düşük tutum puanlarının ise affetme boyutunda olduğu tespit edilmiştir. Toplam puan ortalamalarına bakıldığında öğretmenlerin tutum puan ortalamalarının oldukça yüksek olduğu görülmüştür. Çeşitli değişkenler açısından bakıldığında öğretmenlerin cinsiyetine, çocuk sahibi olma durumuna, medeni durumuna ve öğretmenlik mesleğini isteyerek tercih etme durumlarına göre tutumlarında anlamlı farklar olduğu görülmüştür.
Love is one of the prerequisites for educational environments to be reliable, qualified and functional. While creating a loving educational environment, the level of the teacher’s love for his student and his profession and how much he uses this love in the educational environment are significant. This study aims to examine primary school teachers’ dispositions towards love pedagogy in terms of various variables by applying the “Dispositions Towards Love Pedagogy Scale” which is developed to determine the level of teachers’ use of love in the educational environment. The universe of the research consisted of classroom teachers working in Diyarbakır in the 2020-2021 academic year. In the study, the snowball sampling method was used within the framework of non-random sampling for the selection of the sample. In addition to descriptive statistics, the t-Test for independent samples, one-way analysis of variance (ANOVA), Mann-Whitney U test were used to examine the dispositions of classroom teachers towards love pedagogy. As a result of the findings, when the teachers’ dispositions towards love pedagogy were examined on the basis of dimensions, it was identified that the highest attitude scores were in the pedagogical kindness dimension, and the lowest attitude scores were in the forgiveness dimension. Considering the total score averages, it was seen that the teachers’ attitudes were at a high level. In terms of various variables, it was observed that there were significant differences in the attitudes of teachers according to their gender, having children, marital status, and willingly choosing the teaching as a profession.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 27 Mayıs 2023 |
Gönderilme Tarihi | 14 Kasım 2022 |
Kabul Tarihi | 26 Mayıs 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 6 Sayı: 1 |