Amaç: Diyare ağırlıklı irritabl barsak sendromu (İBS-D) hastalarında çölyak hastalığı (ÇH) seroprevalansının belirlenmesi
Yöntem Bu kesitsel tek-merkezli çalışmaya, İBS-D tanısı konulmuş 100 hasta (ort(SS) yaş: 42.8(16.8) yıl, %64.0’ü kadın) dahil edildi. Hastaların
demografik özellikleri, sigara içme durumu, eş-zamanlı psikiyatrik hastalık varlığı ve kan biyokimyası sonuçları kaydedildi. Anti-doku
transglutamaz(anti-tTG) antikorları (anti-tTG IgA ve anti-tTG IgG) ve endomisyum antikoru (anti-EMA) temelinde ÇH seroprevalansı
belirlenerek; seropozitif ve seronegatif hastalar demografik özellikler ve laboratuvar bulguları açısından karşılaştırıldı.
Bulgular Hastaların %17’sinde anti-tTG IgG, %12.0’sinde anti-EMA ve %7’sinde anti-tTG IgA antikoru pozitif olarak saptandı. Hastaların
17(%17.0)’sinde en az bir antikor pozitifliği mevcut olup, bu hastaların 3(%3.0)‘ünde tek değer, 9 (9.0%)’unda iki değer [2(%2.0)
hastada anti- tTG IgA + anti-tTG IgG, 7(%7.0) hastada anti-tTG IgG + anti-EMA] ve 5(%5.0) ‘inde ise üç değer (anti-tTG IgA + anti-tTG
IgG + anti-EMA) üzerinden pozitiflik saptandı. ÇH seronegatif ve seropozitif hastalar arasında cinsiyet, aktif sigara içiciliği, eş-zamanlı
psikiyatrik hastalık varlığı ve laboratuvar bulgular açısından anlamlı bir farklılık gözlenmedi.
Sonuç Sonuç olarak, bulgularımız ÇH serolojik bulgularının İBS-D hastalarının önemli bir kısmında pozitif olduğunu göstermekte ve dolayısıyla
IBS-D hastalarında ÇH için “test ve tedavi et” stratejisinin faydalı olabileceğine işaret etmektedir
Diyare ağırlıklı irritabıl bağırsak hastalığı çölyak hastalığı seroloji dokutransglutaminaz antikorları antiendomisium antikorları
Object This study aims to determine seroprevalence of celiac disease (CD) in patients with presumed diarrhea predominant irritable bowel
disease (IBS-D).
Methods A total of 100 patients with presumed IBS-D (mean(SD) age: 42.8(16.8) years, 64.0% were females) were included in this crosssectional single-centre study. Data on patient demographics, smoking status, co-morbid psychiatric disorders and blood biochemistry
were recorded. Seroprevalence of CD specific anti-tissue transglutaminase (anti-tTG) antibodies (anti-tTG IgA and anti-tTG IgG) and
endomysial (EMA) antibody were determined, while demographic characteristics and laboratory findings were compared between CD
seronegative and seropositive patients.
Results Anti-tTG IgG antibody was positive in 17.0% of patients, as followed by anti-tTG IgA antibody positivity in 7.0% and anti-EMA antibody
positivity in 12.0% of patients. Positive findings for at least one antibody was noted in 17(17.0%) patients including positivity for single
antibody in 3(3.0%) patients, two antibodies in 9(9.0%) patients and three antibodies in 5 (5.0%) patients. No difference was noted
between seropositive and seronegative patients in terms of gender, active smoking, co-morbid psychiatric disorder and laboratory
findings.
Conclusion In conclusion, our findings revealed that non-negligible percentage of patients with suspected IBS-D had positive serological findings
for CD and thereby emphasize that “test and treat” strategy for CD in patients with presumed IBS-D may be worthwhile.
diarrhea predominant IBS celiac disease serology anti-tissue transglutaminase antibody endomysial antibody
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Sağlık Kurumları Yönetimi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 26 Mart 2018 |
Gönderilme Tarihi | 15 Şubat 2018 |
Kabul Tarihi | 19 Mart 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 4 Sayı: 1 |