Background: The aim of this study was to investigate the prevalence of of Chronic Obstructive Pulmonary Disease (COPD) in the relatives (siblings, parents, children) of the patients followed up with the diagnosis COPD.
Material and Method: 78 patients diagnosed with COPD based on anamnesis, physical examination, pulmonary function test (PFT) and X-ray findings and 139 relatives aged 35 and over were included in the study. Sociodemographic records of the patients and their relatives were obtained. PFT was performed on the relatives of the patients, and the alpha-1 antitrypsin enzyme (AAT) level was measured.
Results: FEV1/FVC<0,7 was found in 24 (18,6%) of the relatives of the patients included in the study, whose PFT could be performed. The relatives of the patients with FEV1/FVC<0,7 were women 24/7 (29,2%) and 90% had a smoking history. Most of our COPD patients and their relatives had a history of biomass exposure and smoking. AAT enzyme levels of all patient relatives were within normal limits (1,23±0,64 gr/L). In the results of study; the prevalence of COPD detected by PFT among the relatives of patients aged 35 and over was 18,6%. The prevalence of COPD was found to be 25.4% in the subgroup analysis of patients' relatives aged 40 years and over and those with a smoking history.
Conclusion: As a result of the study, it was shown that the first degree relatives of a COPD patient could develop COPD at a rate of 25.4% after the age of 40. For this reason, every patient and patient relatives who come to the examination should be informed about the disease and risk factors, and their smoking status should be evaluated.
Amaç: Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı (KOAH) tanısı konularak takip ve tedavileri yapılan olguların yakınlarında (kardeş, anne-baba, çocuklar) KOAH prevalansının araştırılması amaçlanmıştır.
Materyal ve Metod: Çalışmaya anemnez, fizik muayene, solunum fonksiyon testi (SFT) ve grafi bulguları ile KOAH tanısı konulmuş 78 hasta ve bunların 35 yaş ve üzeri 139 yakını alındı. Hasta ve hasta yakınlarının sosyodemografik kayıtları alındı. Hasta yakınlarına SFT yapıldı ve alfa-1 antitripsin (AAT) enzim düzeyi ölçüldü.
Bulgular: Çalışmaya alınan, SFT yapılabilen hasta yakınlarının 24’ünde (%18,6) FEV1/FVC<0,7 saptandı. Hasta yakınlarından FEV1/FVC<0,7 saptananların 7/24 (%29,2) kadın idi ve %90’ında sigara öyküsü vardı. KOAH hastalarının ve hasta yakınlarının büyük çoğunluğunda biyomas maruziyeti ve sigara hikayesi vardı. Tüm hasta yakınlarının AAT enzim düzeyi normal sınırlarda saptandı (1,23±0,64 gr/L). Çalışma sonucunda; 35 yaş ve üzeri hasta yakınları arasında SFT ile saptanan KOAH prevalansı %18,6 idi. Hasta yakınlarından 40 yaş ve üzeri ve sigara öyküsü bulunanlardan oluşan subgrup analizinde ise KOAH prevalansı %25,4 bulundu.
Sonuç: Çalışma sonucunda KOAH hastasının birinci derece yakınlarında 40 yaşından sonra %25,4 oranında KOAH gelişebileceğini gösterdi. Bu nedenle muayeneye gelen her hasta ve yakını hastalık ve risk faktörleri açısından bilgilendirilmeli ve sigara kullanım durumları mutlaka değerlendirilmelidir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Birinci Basamak Sağlık Hizmetleri |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 16 Ağustos 2022 |
Gönderilme Tarihi | 2 Ağustos 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 1 Sayı: 2 |