Günümüzde her toplum için büyük bir problem olduğunu söyleyebileceğimiz mülteci krizi, kozmopolitanizm kavramı ile yeniden sorgulanmaktadır. Bu çerçevede odak noktası, insan varlığının sınırsız kapsamının kabul edilmesi ve hegemonik olmayan bir diyaloğa girme isteğidir. Kozmopolitanizm, yeni türden ahlaki ve politik erdemlerin altını çizmekte ve küresel sorumluluk duygusunu geliştirmeyi amaçlamaktadır. Özellikle günümüzde içerisinde bulunduğumuz olağanüstü etkileşim ağı ve bunun yarattığı etkiler, kendinden farklı olanla karşılaşmanın olağanlığına işaret etmekte ve neticede insanlar arasında sorumluluğun ve iyi niyetin geliştirilmesini gerekli kılmaktadır. Bu anlamda çalışmada, farklı olmanın kozmopolitanizm ile meşruiyeti üzerinde durulmakta ve dayanak noktası olarak Immanuel Kant (1724-1804) ile Jean-Jacques Rousseau’nun (1712-1778) fikirlerine yer verilmektedir.
The refugee crisis, which we can say is a big problem for every society today, is being questioned again with the concept of cosmopolitanism. The focus at this point is the acceptance of the unlimited scope of human existence and the desire to engage in a non-hegemonic dialogue. Cosmopolitanism thus emphasizes new kinds of moral and political virtues and aims to develop a sense of global responsibility. In particular, the extraordinary interaction network we are in today and the effects it creates point to the normality of encountering those who are different from oneself and, as a result, necessitate the development of responsibility and goodwill between people. In this sense, the study focuses on the legitimacy of being different through cosmopolitanism and uses the ideas of Immanuel Kant (1724-1804) and Jean-Jacques Rousseau (1712-1778) as a basis.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Göç, Etnisite ve Çok Kültürlülük Sosyolojisi |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 28 Aralık 2023 |
Gönderilme Tarihi | 4 Aralık 2023 |
Kabul Tarihi | 24 Aralık 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 6 Sayı: 2 |