Amaç: Kardiyopulmoner arrestler (KPA), acil servislerin en hızlı müdahale edilmesi gereken durumlardan birini oluşturmaktadır. Koroner kalp hastalıklarına bağlı arrestler, 18 yaş üstü ani ölümlerin yaklaşık %90’nından sorumlu tutulmaktadır. Çalışmamızda acil servisimize nontravmatik KPA olarak getirilen ve kardiyopulmoner resüsitasyon (KPR) yapılan hastalar üzerinde, kalsiyumun prognoza olan etkisi araştırdık.
Yöntemler: 1 Ocak 2017-31 Aralık 2019 yılları arasında acil servise başvuran 138 travmatik olmayan KPA hastasının verileri hastanenin otomasyon sisteminden kohort çalışması olarak incelendi. Olguların demografik özellikleri (yaş, cinsiyet, mortalite ve tıbbi geçmişlerinde hastalık varlığı) incelendi. Acil servise başvuru anında serum kalsiyum (Ca+2), potasyum (K) ve sodyum (Na) düzeyleri ölçüldü. Daha sonra, exitus olan grup ile yoğun bakım ünitesine yatırılan hasta grupları arasında düzeltilmiş serum Ca+2 elektrolit düzeyleri değerlendirildi.
Bulgular: Bu hastaların 58'i (%43,93) acil serviste exitus kabul edildi ve 74'ü (%56,07) yoğun bakım ünitelerine yatırıldı. Hastaların %50,76'sında komorbid hastalıklar bulunmadı. Koroner arter hastalığı %23,46, solunum sistemi hastalığı %6,06, diğer hastalıklar %19,7 olarak bulundu. KPR sonrası yoğun bakım ünitesinde exitus olarak bildirilen hasta grubunda serum düzeltilmiş Ca+2 düzeyleri sağ kalan hasta grubuna göre istatistiksel olarak anlamlı derecede yüksek bulundu (P=0,041).
Sonuç: Düzeltilmiş Ca+2 konsantrasyonunun, travmatik olmayan arrest vakalarda prognozun belirlenmesinde faydalı bir parametre olabileceği düşünüldü.
Düzeltilmiş kalsiyum seviyesi Kardiopulmoner resusistasyon Prognoz
Aim: Cardiopulmonary arrests (CPA) should be rapidly responded to in emergency departments (ED). Arrests associated with coronary cardiac diseases are held responsible for about 90% of sudden mortality over the age of 18 years. In our study, the effect of calcium on prognosis was investigated in patients who were admitted to our emergency department with non-traumatic CPA and underwent cardiopulmonary resuscitation (CPR).
Methods: The data of 132 non-traumatic CPA patients who were admitted to the emergency room between 1 January 2017 and 31 December 2019 were examined from the hospital registry for this cohort study. The demographic features (age, gender, mortality, and the presence of diseases in their medical history) were noted. Blood was collected from patients at the time of admission to the ED. Adjusted serum Ca+2, potassium (K+) and sodium (Na+) electrolyte levels were evaluated among patients who were either admitted to the intensive care unit or died.
Results: Fifty-eight (43.93%) patients died in the emergency department, and 74 (56.07%) were admitted to intensive care units. There were no comorbid diseases in 50.76%. Coronary artery disease, respiratory diseases and others were found in 23.46%, 6.06% and 19.7% of the patients, respectively. In the patient group declared “exitus” in the intensive care unit after CPR, serum adjusted calcium levels were significantly higher compared to the surviving patient group (P=0.041)
Conclusion: It was noted that adjusted Ca+2 concentration can be a beneficial parameter in determining the prognosis in non-traumatic arrest cases.
Corrected calcium level Cardiopulmonary resuscitation Prognosis
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Acil Tıp |
Bölüm | Araştırma makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Haziran 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 4 Sayı: 6 |