Amaç: İlaç reaksiyonları medikal tedavinin önemli ve sık bir komplikasyonudur. Bu çalışmada ki amacımız, kutanöz ilaç reaksiyonu tanısı ile kliniğimizde yatırılan olgularda, sorumlu ilaçlar ve bu ilaçların neden olduğu klinik tablolar literatür bilgileri eşliğinde incelemektir.
Yöntemler: Çalışmaya Ocak 2010-Aralık 2016 tarihleri arasında kutanöz ilaç erüpsiyonu tanısı ile Haydarpaşa Numune Eğitim Araştırma Hastanesi Deri Ve Zührevi Hastalıkları Kliniğinde yatırılarak tedavi edilen 164 olgu alınmıştır. Hastaların yaşı, cinsiyeti, semptomları, laboratuar tetkikleri, tanı ve tedavi bilgileri hasta epikrizlerden incelenerek elde edildi. Demografik özellikler, reaksiyonun tipi, reaksiyona yol açtığı düşünülen ilaç grupları, multipl ilaç kullanımının varlığı, ilaç alımından döküntünün başlangıcına kadar geçen süre gibi parametreler kayıt edildi. Nedensellik ilişkisi Naranjo algoritması ile değerlendirildi. KİE'ler,
kesin, muhtemel, olası ve yok olarak gruplandırıldı. Bütün değerler yüzdelik olarak ifade edilmiştir. İlacın yol açtığı reaksiyonun şiddeti Hartwig’s Ciddiyet Değerlendirme Skalası ile değerlendirildi.
Bulgular: Çalışmaya alınan 164 hastanın 104’ü kadın (%63,4) ve 60’ı erkek (%36,6) idi. Hastalarımızın yaşları 4 ile 97 arasında değişmekle birlikte yaş ortalaması 46,3 (18,8) idi. En sık reaksiyon tipi %42,1 oranında saptadığımız ürtiker ve anjiyoödemdi. Bunu sırasıyla, %31.7 olarak saptanan makülopapüler ilaç erüpsiyonu izlemekteydi.kutanöz reaksiyonlara en sık yol açan NSAİİ’ler (%18,9), antibiyotikler (%15,2) ve bunları izleyen NSAII ve antbiyotiklerin kombinasyonu idi (%9,8). İlacın ilk alınmasından döküntünün başlangıcına kadar geçen süre saatler ile aylar arasında değişmekteydi. Bu olguların bir kısmı da öyküde geçmişte ilaçlarla ilişikli benzer reaksiyonlar tanımlamaktadır.
Sonuç: Kutanöz ilaç Erüpsiyonu ve ona neden olan ilaçların ve prognostik faktörlerin bilinmesi klinisyenler için büyük önem arz etmektedir. Bu durumda hasta bilinçlendirilmeli ve uyarıcı olarak yanında daha önce hangi ilaçların reaksiyonlara sebep olduğunu gösteren alerji kartı ya taşınması sağlanmalıdır. NSAİİ'ler, antibiyotikler ve bunları içeren kombine ilaç kullanımından mümkün olduğunca kaçınılması, antibiyotikler ve antiepileptikler konusunda dikkatli bir izlem yapılması, uzun süreden beri kullanılan ilaçların da irdelenmesi gerektiği sonucuna varıldı.
Kutanöz ilaç erüpsiyonları Reaksiyon paternleri Epidemiyolojik ve klinik özellikler Ölçekler
yok
Aim: Drug reactions are important and frequent complications of medical treatments. In this study we aimed to investigate the patients hospitalized with a diagnosis of cutaneous drug eruptions, implicated drugs, and related skin manifestations considering the literature.
Methods: This retrospective cohort study was performed in Haydarpaşa Numune Training and Research Hospital, Dermatology and Venereology Department. The study comprised 164 patients that were diagnosed with cutaneous drug eruption between January 2010 and December 2016. Some parameters, such as demographic characteristics, type of the reaction, culprit drug groups, multiple drug usage, time between the onset of the drug intake and beginning of the eruption were recorded. Age, gender, symptoms, laboratory tests, diagnosis and treatment information were obtained through patient files. Causal relationship was assessed by Naranjo algorithm. Adverse drug reactions were categorized as definite, probable, possible, and absent. All values were expressed in percentages. The severity of the reaction caused by the drug was assessed with Hartwig's Severity Assessment Scale.
Results: Among 164 patients, there were 104 females and 60 males with a mean age of 46.3 (18.8) years. The most commonly encountered type of drug reactions were urticaria and angioedema (42.1 %), followed by morbilliform drug eruption (31.7%). More cutaneous reactions were noted with NSAIDs (18.9%), antibiotics (15.2%) and the combination of NSAIDs and antimicrobial agents (9.8%). Time between the onset of eruption and the intake of the drug varied by hours to months. Some of these patients also described similar reactions related to drugs in the past.
Conclusion: Knowledge of these drug eruptions, the causative drugs and the prognostic factors is important for clinicians. It is recommended to advise patients to carry a list in their wallets indicating their drug allergies and/or intolerances, especially if they had a severe reaction before. We conclude that a careful follow-up should be performed with NSAIDs, antibiotics and anti-epileptics. The combination of drugs, including NSAIDs and antibiotics should be avoided as much as possible.
Cutaneous Drug Eruptions Reaction patterns Epidemiological and clinical features Scales
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Dermatoloji |
Bölüm | Araştırma makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Aralık 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 4 Sayı: 12 |