Türkler’ in eski dönemlerinde, bozkır çevresinde Orta Asya’daki yaşamlarında toplum hayatında önemli olan kurumların başında aile gelmektedir. Türkler için ailenin yeri her daim en kıymetli olmuştur. Hatta “Bozkır Türk Devletlerinde” aile devlet, devlet aile gibi görülmekteydi. Aradaki bu parçalanamaz bağ devlet yönetimine ve merkezi otoritenin tesis edilmesine her zaman olumlu katkı sağlamıştır. Toplumun biyolojik anlamda yenilenmesinden ve çoğalarak güç kazanmasının yegâne anahtarı olarak her zaman aileyi işaret edilmiştir. Aynı zamanda çoğalan bu nüfusun sadece sayı olarak bir yığın olmaması aynı zamanda devlete yararlı bir birey olmaları noktasını hiçbir zaman göz ardı edilmemiştir. Tüm bunlar, Bozkır Türkler’ inde aileyi; hem toplumun temel yapı taşı yapmış, hem de aileye devletin taşıyıcısı olma görevini üstlenmiştir. Türklerde aile kurumunun oluşması evlilik ile gerçekleşmekte ve kadın ile erkeğin bir araya gelmesiyle bu kurum oluşmaktadır. Bu birliktelikte yani yuvada doğan çocuklar, her daim ülkenin ve devletin daha güçlü ve korkusuz olması adına en önemli unsur olmuşlardır. Bu evlilikten dünyaya gelen çocuklar, ileriki zamanlarda “soy” u teşkil etmektedirler. Soyların birleşmesiyle de “boylar” meydana gelmiştir. Bu özellik de Türk aile yapısının toplum içerisinde güçlü olduğunun bir göstergesi sayılmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Eğitim Üzerine Çalışmalar |
Bölüm | Research Article |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 23 Ekim 2020 |
Kabul Tarihi | 20 Ekim 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 3 Sayı: 2 |