Bu çalışma, Türkiye’de 2000–2023 döneminde uygulanan makro ihtiyati politikaların finansal istikrar üzerindeki etkilerini grafiksel göstergeler aracılığıyla analiz etmektedir. 2001 ve 2008 krizlerinden çıkarılan yapısal dersler doğrultusunda, Türkiye’de ekonomik karar alıcılar kredi büyümesini kontrol altına almak, döviz cinsinden borçlan mayı düzenlemek ve bankacılık sektörünün dayanıklılığını artırmak amacıyla çeşitli makro ihtiyati politika araçları devreye sokmuştur. Bu çerçevede, dönemsel ihtiyaçlara bağlı olarak hem sıkılaştırıcı hem de gevşetici nitelikte önlemler uygulanmıştır. Çalışma kapsamında sermaye tedbirleri, likidite karşılama oranı, sermaye tamponu, kredi hacmi, sermaye yeterliliği oranı, zorunlu karşılık düzeyleri, kaldıraç oranı sınırlamaları, kredideğer oranı ve döviz pozisyonları gibi makro ihtiyati politika araçlarının dönemsel amaçlarına göre finansal göstergeler üzerindeki etkileri, grafiksel veriler aracılığıyla analiz edilmiştir. Elde edilen bulgular, zorunlu karşılık oranlarının ve kredi karşılıklarının artırılması yoluyla bankacılık sisteminde belirli dönemlerde likidite yönetimi ve risk kontrolü açısından olumlu etkiler yarattığını göstermektedir. Ancak döviz kuru gelişmeleri incelendiğinde, döviz pozisyonlarına ve rezerv yeterliliğine yönelik makro ihtiyati düzenlemelerin, kur oynaklığını sınırlandırmakta ve döviz piyasalarında kalıcı bir istikrar sağlamakta yetersiz kaldığı açıkça görülmektedir. Özellikle 2021 sonrası dönemde kurda yaşanan hızlı yükseliş, bu araçların sınırlı etkisini gözler önüne sermiştir. Bu bağlamda, makro ihtiyati politikaların başarısı yalnızca araç çeşitliliğine değil, aynı zamanda para politikasıyla sağlanacak güçlü ve zamanlı eşgüdüme bağlıdır.
Makro İhtiyati Politikalar Finansal İstikrar Sistemik Risk Yönetimi Geleneksel Olmayan Para Politikası Araçları Kredi Büyüme Düzenlemeleri
Bilgileri yer alan çalışmanın, etik kurul izni gerektirmeyen çalışmalar arasında yer aldığını beyan ederim.
This study examines the effects of macroprudential policies implemented in Türkiye during the 2000–2023 period on financial stability, based on a graphical evaluation of key financial indicators. Informed by institutional and f inancial experiences following the 2001 and 2008 crises, Türkiye adopted a diverse set of macroprudential tools —both tightening and loosening in nature—with the primary objectives of restraining credit growth, mitigating exchange raterelated vulnerabilities, and enhancing the shock resilience of the banking sector. The analysis focuses on instruments such as capital measures, liquidity coverage ratios, capital buffers, loantovalue ratios, required reserves, leverage constraints, credit provisions, and foreign exchange position regulations, assessing their effects in line with policy intentions. The findings indicate that adjustment to reserve requirements and credit provisioning contributed to improved liquidity management and credit risk containment during certain periods. However, policy interventions targeting exchange rate volatility and reserve adequacy proved insufficient in delivering sustained currency stability. Notably, the sharp depreciation observed post2021 highlights the limited effectiveness of these tools. Overall, the study underscores that the success of macroprudential frameworks critically depends on effective synchronization with monetary policy and broader macroeconomic coordination mechanisms.
Macroprudential Policies Financial Stability Systemic Risk Management Unconventional Monetary Policy Tools Credit Growth Regulations
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Makro İktisat (Diğer) |
Bölüm | Derleme |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 4 Haziran 2025 |
Gönderilme Tarihi | 9 Ocak 2025 |
Kabul Tarihi | 25 Nisan 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Sayı: 73 |