The public sphere is the space where, theoretically, citizens are freely discussing public issues and shaping public opinion. The public sphere, as a space where the public opinion takes part, has been influenced by different social conditions and doctrines throughout the historical process. As a different space than the private space, the edition of the public sphere as a separate living space was conducted within the framework of the capitalist system, which has evolved as a result of industrialization. The principles of modern public space was also determined in the context of the individual, society and the understanding of the universe which occurs in the light of the idea of enlightenment. The modern public space has not only constituted political, but also the legitimacy of the modern legal system. Such that, it was aimed to gain universality to the public sphere also, based on the thought of universality of the mind. In this way, the modernist public space became a representation space for universal values, and for social groups without values and principles, it become an unequal and exclusive space. Therefore, discussions and criticism of modern public sphere have never fallen off the agenda. Oskar Negt and Alexander Kluge discussed the relationship between public sphere and private sphere in the context of reciprocity principle. Accordingly, it is an important problem that the private cannot be moved to the public because the freer the private sphere is, the freer the public sphere will be. In this context, the approach of the Negt and Kluge to the public sphere is emphasized in this study, starting from the concept of "bourgeois public sphere" which was revealed by Jürgen Habermas.
Alexander Kluge, Oskar Negt, Bourgeois Public Sphere, Jürgen Habermas, Modern Public Space,
Kamusal alan, teorik açıdan vatandaşların özgür biçimde kamusal konuları tartıştıkları ve kamuoyunu şekillendirdikleri alandır. Kamuoyunun yer aldığı bir alan olarak kamusal alan, tarihsel süreç boyunca farklı toplumsal koşulların ve öğretilerin etkisinde kalmıştır. Özel alandan farklı bir alan olarak kamusal alanın ayrı bir yaşam alanı şeklinde kurgulanması, sanayileşme sonucunda gelişme gösteren kapitalist sistem çerçevesinde gerçekleşmiştir. Aydınlanma düşüncesinin ışığında ortaya çıkan birey, toplum ve evren anlayışı bağlamında modern kamusal alanın ilkeleri de belirlenmiştir. Modern kamusal alan yalnızca siyasi değil aynı zamanda modern hukuk sisteminin de meşruiyet alanını oluşturmuştur. Öyle ki, aklın evrenselliği düşüncesinden hareketle kamusal alana da evrensellik kazandırmak amaçlanmıştır. Böylelikle, modernist kamusal alan evrensel değerler için bir temsil alanı haline gelmiş, bu alanda değer ve ilkeleri bulunmayan toplumsal gruplar için ise eşit olmayan ve dışlayıcı bir alan haline gelmiştir. Bu yüzden modern kamusal alana yönelik tartışmalar ve eleştiriler gündemden hiç düşmemiştir. Oskar Negt ve Alexander Kluge kamusal alan ve özel alan arasındaki ilişkiyi, bir karşılıklılık ilkesi bağlamında tartışmışlardır. Buna göre özel olanın kamusal olana taşınamaması önemli bir sorundur; çünkü özel alan ne kadar özgür ise kamusal alan da o kadar özgür olacaktır. Bu bağlamda, Jürgen Habermas’ın ortaya koyduğu “burjuva kamusal alanı” kavramından hareketle bu çalışmada Negt ve Kluge’nin kamusal alan yaklaşımı üzerinde durulmuştur.
Alexander Kluge, Oskar Negt, Burjuva Kamusal Alanı, Jürgen Habermas, Modern Kamusal Alan,
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 6 Sayı: 1 |