Kadına yönelik şiddetle mücadele, 21. yüzyılın en önemli toplumsal hedeflerinden biri olarak öne çıkmaktadır. Birleşmiş Milletler, bu soruna özellikle Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Ortadan Kaldırılmasına Dair Sözleşme (CEDAW) başta olmak üzere çeşitli araçlar yoluyla dikkat çekmektedir. Bu çalışma, kadına yönelik şiddetin insan hakları ihlali olarak ele alınmasını, ulusüstü yargısal denetim mekanizmaları bağlamında ve yargısal diyalog çerçevesinde incelemektedir. Kadına yönelik şiddet vakalarını değerlendirirken ulusüstü denetim mekanizmaları, benzer nitelikteki normları, yargısal diyalog yoluyla birbirleriyle uyumlu bir şekilde yorumlamaktadır. Bu etkileşim, bu tür ihlallerin denetim ve ele alınmasında dikkate alınması gereken evrensel standartların geliştirilmesini sağlamaktadır. Geliştirilen bu standartlar, daha sonra hem ulusal hem de ulusüstü yasal çerçeveleri etkilemektedir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Opuz/Türkiye Kararı, Amerikalılar Arası İnsan Hakları Mahkemesi’nin Cotton Field Kararı ve Amerikalılar Arası İnsan Hakları Komisyonu’nun Lenahan Raporu, kadına yönelik şiddetin toplumsal cinsiyete dayalı bir insan hakları ihlali olduğunu ve devletlerin bu bağlamdaki pozitif yükümlülüklerini vurgulamaktadır. Bu çalışma, ulusüstü yargısal organlar arasında geliştirilen etkileşimlerin, insan haklarının korunmasında dönüştürücü bir rol oynadığını amaçlı örnekleme yöntemi kullanarak ortaya koymaktadır.
karşılaştırmalı anayasa yargısı kadına yönelik şiddet yargısal diyalog ayrımcılık yasağı devletin pozitif yükümlülükleri
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Kadın Araştırmaları |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 27 Şubat 2025 |
Yayımlanma Tarihi | 27 Şubat 2025 |
Gönderilme Tarihi | 24 Kasım 2024 |
Kabul Tarihi | 13 Şubat 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 25 Sayı: 2 |