Kadın konusu dinî yapıların birçoğunda sorunlu bir alan olarak karşımıza çıkar. Ataerkil ve geleneksel toplumlarda kadının kamusal ve toplumsal rolü birçok çalışmaya konu olmuştur. Buna karşılık hem Türkiye’de hem de Batı’da oldukça popüler olan ve geniş bir cemaat ağı bulunan Fethullah Gülen Hareketi birçok açıdan modern toplum ve demokratik değerlerle daha uyumlu bir yapı olarak kabul ediliyordu. 15 Temmuz darbe girişimiyle birlikte Türk kamuoyunda Gülen ve
cemaatine ilişkin görüşlerin çoğu değişmiş olsa da Batı kamuoyu için aynı şeyi söylemek pek mümkün gözükmüyor. Özellikle de Gülen’in metinlerinde ne dediğini ve söylediklerinin teo-politik dilini anlamaksızın sosyolojik bakışla ele alınan çalışmalarda Gülen’in kadının toplumsal
rolü konusunda geleneksel görüşlerden çok farklı bir söyleme sahip olduğu iddia edilmiştir.
Bu çalışmada doğrudan Gülen’in dinî söylemine eğilerek, kadın konusundaki yorumlarının teo-politik bağlamını, Gülen söyleminin İslam’ın çoğul yorumlarından hangisine denk düştüğünü ve en önemlisi onun dinî politik yorumları ile cemaatinin hiyerarşik yapısı arasındaki ilişkiyi açıklamaya çalışacağız. Çünkü Gülen’in kurduğu organizasyonlar ve hiyerarşiler (bunu üst yapı olarak adlandırabiliriz) ile dinî ideolojik yorumları (bunu da alt yapı olarak isimlendirmek mümkün) arasında
doğrudan bir ilişki vardır. Bu ilişki aslında birçok dinî-örgütsel yapılar için de düşünülebilir. Çünkü her örgütü bir arada tutan, amaç ve eylemlerini meşrulaştıran bir ideolojisi vardır. Sorun bu ideoloji ile örgütsel organizasyon arasında nasıl bir ilişki olduğunun açıklanmasıdır. Kadın sorununun bunun için oldukça elverişli bir tartışma olduğunu düşünüyoruz.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Kadın Araştırmaları |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2020 |
Gönderilme Tarihi | 26 Nisan 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 |