The concept of poverty is kept alive through continuous studies in the field of sociology. While Proudhon’s The Philosophy of Poverty transforms to The Poverty of Philosophy of Marx, Thompson produced the Poverty of Theory. All three forms provide tools to explain the visibility of poverty in modern society. However,the emotions of institutions are expected to be unfolded today with Beck’s conception of the reflexive modern world. This study aims to understand what is shown by a new style of reading, attempts to analyze the visuality of the family in as ociety of consumption, which is trying to maintain its historicity with its identity as an institution. The proposition that the institutional identity of the family is drawn to poverty in reflexive modern times is addressed as a hypothetical. In order to test the proposition methodologically, family as a commodity will be examined through a semiotic approach. The semiotic methodology followed by Barthes is thought to contain insights that will help to understand product codes and components. In this context, indicators of new institutional cures, such as family coaching, family counseling centers or “family constellation”, are explored as a sociological phenomenon. From the data collected, the qualities of emotional unity, integrity, cohesion and respectability included in the internal dynamics of the family are questioned as to how they are presented in the frame the market rules. These processes are discussed in the respect that obliges the substitution of already existing combinations with those from the outside
Reflexive Modernity Family Emotional Poverty Semiology Family Constellation
Sefalet kavramı toplumbilimi alanında süregelen çalışmalarla canlı tutulmaktadır. Proudhon’da Sefaletin Felsefesi, Marx’ta Felsefenin Sefaleti’ne dönüşürken, Thompson Teorinin Sefaleti’ni yazmakta; her üç biçim de sefalet göstergelerini anlamlandıracak araçlar sunmaktadır. Gösterilen araçlar, “modern dünyada” maddeden başlayan çözümleme biçiminin imkânını sorgularken; bugün, yani Beck’in tabiriyle “düşünümsel modern dünyada” kurumların duygusal katları açılmayı beklemektedir. Bu çalışmada duygu yüklü aileyi inceleme nesnesi olarak seçmekte, düşünümsel modern dünyanın tüketimcilik havzasındaki varlığını çözümlemeye çalışmaktadır. Hipotetik olarak, düşünümsel modern zamanlarda “ailenin kurumsal kimliğinin sefalete sürüklendiği” önermesi sorgulanacak; önermeyi test etmek amacıyla, “meta olarak aile” göstergebilimsel bir çaba ile mercek altına alınacaktır. Barthes’ın bakış açısıyla takip edilen göstergebilim yönteminin, ürün kodlarını ve bileşenlerini anlamayı sağlayacak veriler barındırdığı düşünülmektedir. Bu bağlamda,“aile dizilimi” ve “aile gelişim yayıncılığı” kesitleri sosyolojik çerçevede açımlanacaktır. Eldeki veriler neticesinde, ailenin kendi iç dinamiklerinde bulunan birliktelik, bütünlük, kaynaşma, saygınlık niteliklerinin piyasa kuralları yörüngesinde aileye tekrar hangi yollarla sunulduğu gösterilecek, kavram olarak ailede içkin olan duygudaşlığın dışarıdan ikamesini zorunlu kılan süreçler tartışmaya açılacaktır
Düşünümsel Modernite Aile Duygusal Sefalet Göstergebilim Aile Dizimi
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Haziran 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Cilt: 3 Sayı: 1 |