1526’da Hindistan’da kurulan üçüncü büyük Türk Sultanlığı Bâbürlüler, yetiştirdikleri hanedan hanımları ile de ön plana çıkmışlardı. Kitap telif edecek kadar kabiliyetli, şiir yazacak kadar duygu dünyası geniş olan bu hanımlar içinde dönemin en önde tasavvufî hareketi olan Çiştilik yoluna intisap edenler dahi çıkmıştı. Şâir, müellife ve kitap sahibi kişiliği ile ön plana çıkan Bâbür Şah’ın kızı ise daha farklı özellikleri ile de karşımıza çıkar. Gülbeden ismi ile anılan bu Bâbürlü Hanım, abisi Hümâyun Şah’ın zorlu geçen ve on beş yıl kesintiye uğrayan iktidar mücadelesinde ona destek olmaya çalışmıştı. Onun ölümü ile aynı desteği yeğeni Ekber Şah’a da gösteren Gülbeden Begüm, bu süreçte Bâbür İmparatoru’nun içine saplandığı sapkın dinî yönelişlerde de ona çıkış kapıları aralamaya çalışmıştı. Bunun için düzenlenen renkli ve kalabalık bir hac yolculuğunun içinde yer alan Gülbeden, Gucerât sahillerinden Cidde’ye oradan da Mekke’ye ulaşmıştı. Dönüş yolu sancılı olmuş, Aden’de bindikleri geminin batması ile Osmanlı idaresindeki bu şehirde yaklaşık bir yıl geçirmişti. Bu olaylar zinciri Gülbeden Begüm ve diğer Bâbürlü hanedan hanımları ile Osmanlı saray hanımlarının mukayesesini ortaya çıkarmıştı. Osmanlılarda aynı tarihlerde padişah hanımları devlet yönetiminde etkili olup, sultanları zor durumda bırakmış, Bâbür hanımları ise daha çok kültürel ve sosyal faaliyetlerle hayatlarını sürdürmüşlerdi. Haliyle bu makalede her iki devletin de bu açılardan mukayese edilmesi incelenmiştir.
The Mughals, which was established in India in 1526, was the third largest Turkish Sultanate and came to the fore with the dynasty women they raised. Among these ladies, who were talented enough to write books and poetry there were even those who joined the path of Chishtism, the foremost mystical movement of the period. The daughter of Babur Shah, known as “Rose Body” stands out with her personality as a poet, author and owner of books, who also appears with different characteristics tried to support her elder brother Humayun Shah in his struggle for power, which was difficult and interrupted for fifteen years. Gulbaden, who showed the same support to his nephew Akber Shah after his death, tried to open the doors for the Mughal Emperor in the perverted religious orientations he was stuck in during this process. Gulbaden Begum, who took part in a colorful and crowded pilgrimage organized for this purpose, reached Jeddah from the Gujarat coast and then Mecca. The way back was painful, and she spent about a year in this Ottoman-ruled city after the ship they had boarded sank in Aden. This chain of events led to comparisons of Gulbaden Begum, and the other Mughal dynasty wives, with Ottoman palace ladies. At this time, the Ottomans sultan's wives were influential in the state administration and this often left the sultans in a difficult situation, while the Mughal women continued their lives with more cultural and social activities. This situation paved the way for the comparison of the two states.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Kadın Araştırmaları |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2022 |
Gönderilme Tarihi | 1 Mayıs 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 8 Sayı: 1 |