E ş‘arî ve taraftarları hakiki dini kabulün özünde bilgiden hasıl olan ve eksiksiz bir tasdikle inanılması gereken bilişsel bir karar (cognitive judgement) olduğunu savundular. Hepsi de, başkalarının doğru inançlarına kayıtsız şartsız boyun eğmenin bilgi olmadığını ve bunu geçerli bir kabulün temeli olarak öne sürmenin yetersiz olduğunu ileri sürdüler. Buna rağmen geçerli kabul için gerekli olan rasyonel ispatın boyutunda ve gerçek inancın tam manasıyla bilgi olarak tasvir edilebilmesi için gerekli olan seviyede anlaşamadılar
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | TERCÜMELER |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 25 Ocak 2009 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2005 Cilt: 3 Sayı: 2 |
ISSN: 1309-2030 KADER Kelam Araştırmaları Dergisi