"Din, insanlık tarihinin en eski müessesesidir" denebilir. Tarih boyunca fert ve toplum hayatında din hep gündemde olmuştur, gündemde olmaya devam edecektir. Çünkü insan yaradılışı gereği bir dine inanmaya yatkındır. Dinsizlik doğuştan gelen bir durum değildir, daha sonraki dış etkenlerden kaynaklanmaktadır. Acaba dinin dolayısıyla tanrıya inancının kaynağı nedir? Bu konuda, etnoloji ile ilgili yaklaşımlardan biri olan Kültür Tarihi Ekolü insanlığın en eski kültür aşamasının avcı-toplayıcılar olduğunu iddia etmektedir. Bu metodu kullanan Wilhelm Schmidt, insanlığın en eski dinini avcı-toplayıcıların temsil edebileceğini savunmuştur. Schmidt yaptığı araştırmalarda en eski avcı-toplayıcılarda Yüce Varlık inancının hâkim olduğunu göstermiştir. Schmidt, monoteizm ve Yüce Varlık meselesini bilimsel bir yaklaşımla incelemiştir. Schmidt'in ilkel din araştırmaları ve ilkel "Yüce Tanrı" teorisinin temelleri, negatif unsurlardan tamamen arınmış ideal/mükemmel dine yöneliktir. Negatif unsurlar, göçler yoluyla karşılaşılmış olan kültürlerin etkisi altında ve dejenerasyon süreciyle ortaya çıkmıştır. İşte bu makale dinin ve Tanrı inancının kökenine ilişkin tartışmalara değinmekle birlikte Schmidt'in düşüncelerine dikkat çekmeyi amaçlamaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | MAKALELER |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 2 Şubat 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Cilt: 14 Sayı: 1 |
ISSN: 1309-2030 KADER Kelam Araştırmaları Dergisi