Kader fikri geçmişten bugüne insanların zihnini sürekli meşgul edip onların merakını çeken bir konu olagelmiştir. Dinî terminolojide “Allah’ın ezelî ilmiyle meydana gelecek bütün olayları ve bu çerçevede insanın özgür fiilleri ve bunların sonuçlarını bilip kaydetmesi, yeri ve zamanı geldikçe bunları yaratması” anlamına gelen kader ve kazâ kavramları, bu yönüyle aynı zamanda “ilâhî takdir” (ön-belirleme) düşüncesini de içermektedir. Selefiyye bilginlerine göre kader terimi İslâm dininin altı temel inanç esasından birisidir. Kelâm bilginlerine göre ise bu konu Asr-ı saadetten sonra baş gösteren siyasî-itikadî tartışmaların ürünü olan problemler arasında yer alır. Klasik kelâm geleneğinde ilâhî sıfatlarla ilgili teolojik bir mesele olarak ele alınan kader probleminin, modern dönemde ise daha çok insan özgürlüğü bağlamında tartışılmaya başlandığı görülür. Bu makalede kader terimini yeniden tanımlamayı hedefleyen güncel çalışmaların problematik yönleri ele alınarak bunlara yönelik bazı eleştiriler gündeme getirilmektedir. Böylece “kaderi reddetmenin imkânı” meselesinin yanı sıra, modern dönemde yapılan kader tanımlarının özgünlüğü sorunu da tartışmaya açılmaktadır.
Bölüm | MAKALELER |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 11 Eylül 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Cilt: 14 Sayı: 2 |
ISSN: 1309-2030 KADER Kelam Araştırmaları Dergisi